Türk Pop müziğinin efsaneleşmiş aranjmanlarını yeniden yorumlayacağınız “Emre Altuğ ile Bir Pop Masalı” projesi nasıl doğdu? Bu projeyi sizin için özel kılan nedir?
Her şey aslında tarihe olan ilgimle başladı. Bu ilgi beni bir gün Türk pop müziği tarihine yönlendirdi. Okuduğum kitaplar, daha önce farkına varmadığım şarkılar ve şarkıcılar, kafamda bir projenin tohumlarının atılmasını sağladı. Yaklaşık 1500 şarkı dinledim; bunların yarısı Türkçe, diğer yarısı ise orijinal versiyonlardı. Bu geniş repertuvarı önce 80, sonra 30 şarkıya indirerek nihai bir seçki oluşturdum. Ardından, yapmak istediğim sahne şovunun detaylarını planladım. Bu, sadece müzikle değil; dans, hikaye anlatımı ve seyirciyle interaktif bir şov olarak tasarlandı. Projeyi Zorlu PSM’ye sunduğumda, onların heyecanı da beni daha motive etti ve birlikte bu fikri hayata geçirmeye karar verdik.
Sahneye taşıdığınız bu ikonik şarkıların arkasındaki hikayeler ve anılar arasında sizi en çok etkileyenler hangileri?
Bu şarkıların her birinin hem üretim sürecine dair, hem de zamanla edindikleri kimliklere dair etkileyici hikayeleri var. Türk pop müziğinde edindikleri yerden, Türk halkının gönlünde kazandıkları özel konumlara kadar bu hikayeler beni derinden etkiliyor. Şarkıları seçerken, özellikle etkileyici ve eğlenceli hikayeleri olanlara öncelik verdim. Sahne şovunda da bu hikayelerden bazılarını seyirciyle paylaşacağım. Zaman zaman gülümsetecek, zaman zaman duygulandıracak bu hikayelerin, performansın doğal bir parçası olmasını istiyorum.
Bu konserlerde nostaljik bir atmosfer yaratmayı amaçlıyorsunuz. Sizce nostalji, bugünün müzikseverlerine nasıl hitap ediyor?
Nostalji, genel olarak çok sevilen bir kavram. Ben de nostaljik anılara ve objelere büyük ilgi duyarım. Bu projeyi yaratırken, nostaljiyi günümüzle harmanlamayı amaçladım. Sahne şovunda geçmişi anımsatan görsel öğeler olacak; kıyafetler ve canlandırmalar bu havayı destekleyecek. Ancak müzikal olarak modern altyapılardan faydalanacağım. Nostaljiye ilgi duyan genç dinleyicilerin de bu projeden keyif alacağını düşünüyorum.
Konserde bir de kadın korosu sahne alacak ve bu performansla kadın haklarına yönelik bir mesaj vermeyi amaçlıyorsunuz. Kadın hakları ve toplumsal mesajlar müzikle birleşince nasıl bir etki yaratıyor sizce?
Kadın korosuyla aynı sahneyi paylaşmak benim için büyük bir gurur. Konserde kadınlara ve çocuklara özel bölümler olacak. Özellikle Türkiye’de kadın ve çocuk istismarına dikkat çekmek istiyoruz. Bu sosyal mesajı sanatla birleştirerek vermek hem daha etkili oluyor hem de insanları düşünmeye teşvik ediyor. Eminim bu bölüm, hem görsel hem de duygusal anlamda unutulmaz bir deneyim olacak.
Türk Pop müziğinde sizin için en özel yere sahip olan şarkı hangisi? Bu şarkı ile nasıl bir bağınız var?
Türk pop müziğinde çok fazla özel yere sahip şarkı var. Bunları tek bir isimle sınırlandırmak benim için mümkün değil. Ancak söz yazarlığında Sezen Aksu ve Kayahan’ın benim için apayrı bir yeri olduğunu söyleyebilirim. Fikret Şeneş, Fecri Ebcioğlu ve Ülkü Aker’in Türk pop müziğine katkıları ise beni her zaman derinden etkilemiştir. Daha genç kuşaktan Athena’nın "Senden Benden Bizden" ve "Kendi Yolunda" gibi şarkılarının sözlerini de Türkçe pop müziğin önemli eserleri arasında görüyorum.
Günümüzde Türk Pop müziği sizce nasıl bir değişim geçirdi sizce? Geçmişle kıyasladığınızda, müziğin bu yolculuğunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türk pop müziğinin yıllar içinde dünya müziğiyle daha entegre hale geldiğini düşünüyorum. Özellikle teknolojinin ilerlemesi, müzik prodüksiyonuna büyük bir katkı sağladı. Ancak Türk pop müziğinin en önemli özelliklerinden biri, yerel dokusunu koruyabilmesi. Anadolu müziğinin esintileri, Türk halkının pop müzikte sevdiği o özgün yapının temellerinden biri. Dünyanın internet sayesinde sınırlarını yitirdiği bir çağda, Türk müziğinin global sahnede daha da güçlendiğini görmek beni mutlu ediyor.
Çocukluğunuzda dinlediğiniz aranjmanların sizin müziğinize nasıl etkisi oldu?
Çocukken dinlediğim şarkılar, şüphesiz ki müzikal altyapımı şekillendirdi. Hem Türkçe hem yabancı müziklere olan ilgim, zamanla bu projelerimi tasarlarken geniş bir ilham kaynağı sundu. Yaptığım her düzenlemede, geçmişte duyduğum melodilerin izlerini taşırım. Ayrıca aranjörlerle çalışırken projelerin her aşamasına dahil olmak, çocukluğumdan gelen müzikal hassasiyetle şekilleniyor.
İzleyicilerinize nasıl bir mesaj vermek istersiniz? Konserden nasıl bir deneyimle ayrılmalarını umuyorsunuz?
Amacım, seyircilerimin konserden yüzleri güler ve ruhları keyifle dolu bir şekilde ayrılması. Onlara, hayatın stresinden birkaç saat uzaklaşıp, tamamen müziğe ve keyfe odaklanabilecekleri unutulmaz bir deneyim sunmak istiyorum. Bunun için ekip olarak çok heyecanlı ve yoğun bir şekilde çalışıyoruz.
