TURKCELL SAHNESİ - SAHNE ÜSTÜ AYAKTA

1999 yılında İstanbul'da kurulan ve aynı yıl yayımlanan "Eski Köprünün Altında" albümüyle kariyerine hızlı bir başlangıç yapan Türk Rock grubu Duman; yayımladığı her albümü ve efsaneleşmiş sayısız şarkısıyla müzik listelerinde en üst sıralarda yerini aldı.

Müzik piyasasında iz bırakan şarkılarla konserlerine devam eden Duman; 11 yıl sonra çıkan albümleri "KUFİ" ile hayranlarının yeni albüm özlemini de giderdi.

Türkiye'nin Rock müzik denilince akla ilk gelen ismi Duman, %100 Müzik katkılarıyla 23 Ocak akşamı unutulmayacak bir konsere imza atmak üzere Turkcell Sahnesi’nde!

%100 Metal İftiharla Sunar: Metalin vahşi tarafında sınırları zorlayan deathcore grubu Slaughter to Prevail, 10 Şubat 2026’da Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde!

Slaughter to Prevail, metal sahnesinin en karanlık köşelerinden ortaya çıkan, bin fırtına şiddetinde yankılanan tavizsiz bir sese sahip. Korkusuz liderleri Alex Terrible önderliğinde, blackened metalin vahşi karışımı olan grup; Vera Müzik ve Duality organizasyonuyla yeni albümü “Grizzly” ile çıktığı dünya turnesi kapsamında İstanbul’a geliyor. 10 Şubat 2026’da Zorlu PSM Turkcell Sahnesi turnenin en sert duraklarından biri olacak.

Ekstrem müzik sahnesinin en çok konuşulan gruplarından Slaughter to Prevail, “ağır” kavramını yeniden tanımlıyor. Yıkıcı enerjileri ve canlı performans sound’larıyla bugünün metal dünyasında benzersiz bir yere sahip olan grup, bir yandan agresifliği zirveye taşıyor, diğer yandan da devasa bir kitlenin sevgisini kazanıyor. Bu yıl Spotify’da aylık 1.5 milyondan fazla dinleyiciye ulaşmayı başardılar. Sahnede kurdukları atmosferle bu enerjiyi katbekat büyütüyorlar. Hellfest’te binlerce kişiyi aynı anda “wall of death”e dahil eden performansları ise dilden dile dolaşıyor.

Slaughter to Prevail’in hikayesi, iki farklı dünyanın internet üzerinden kurduğu sıra dışı bir bağla başlıyor. Rusya’nın Yekaterinburg şehrinde kendi sesini karanlığın derinliklerinde şekillendiren Alex Terrible ile İngiltere’nin Essex bölgesinde gitarını keskinleştiren Jack Simmons, internet üzerinde bir işbirliğine karar verdi. İlk adımlarını YouTube’da attılar; Alex’in Slipknot ve Suicide Silence gibi gruplara yaptığı vokal cover’ları kısa sürede milyonlara ulaştı. Bu dikkat çekici çıkış, onları kısa sürede Sumerian Records çatısı altına taşıdı ve Slaughter to Prevail küresel sahnenin en güçlü temsilcilerinden biri haline geldi.

2025 yazında yayımlanan “Grizzly”, grubun şimdiye kadarki en iddialı albümü olarak öne çıkıyor. “Conflict”, “Viking”, “1984”, “Behelit” ve “Kid of Darkness” gibi parçalar albümün öfkesi ve dinamizmini en doğru şekilde yansıtıyor. Ağır riff’ler, breakdown’lar ve akıldan çıkmayan vokal melodileriyle “Grizzly”, modern metalin geldiği noktayı özetleyen bir kayıt.

Bunların yanı sıra, Alex Terrible’ın sahnede varlığı tek başına bir olay. Müziğin ötesinde ringlerde de savaşan bir figür olarak, her performansında o içgüdüsel sertliği hissettiriyor. Slaughter to Prevail konseri yalnızca bir dinleti değil; adeta fiziksel bir deneyim, kalabalığın nefesiyle birleşen bir patlama.

Türkiye’deki ekstrem müzik takipçileri için 10 Şubat konseri uzun süre unutulmayacak. Slaughter to Prevail, Zorlu PSM sahnesine adım attığında, o sahneye yalnızca bir grup değil, modern metalin en vahşi gücü çıkacak.

Polonyalı black metal grubu Behemoth İstanbul'da!

Konser performanslarını “Görsel ve işitsel olarak etkileyici, büyük ve kontrol edilemez bir kaos” olarak tanımlayan Polonyalı black metal grubu Behemoth, 11 Şubat 2026 gecesi Zorlu PSM'de alacak.

Black metal sahnesinin efsanevi ismi Behemoth, son albümleri “The Shit Of God” sonrasında çıkacakları 'Chant of the Eastern Lands' turnesi kapsamında 11 Şubat’ta Zorlu PSM’de, Stagepass organizasyonuyla İstanbullu hayranlarıyla buluşuyor. Konserin açılışını ise yine Polonyalı 'Nidhogg' grubu yapacak.

35 yıla yaklaşan kariyerleri boyunca Behemoth, black/death metal’in teatral yönünü ve sahne estetiğini en üst düzeyde yansıtarak, izleyicilerini neredeyse transa sokan bir performans sergilemeyi başardı.

Behemoth’un derinlikli riff’leri, büyüleyici davul partisyonları ve vokalinin ritüelistik gücü, görsel sanat unsurlarıyla birleşerek seyirciyi hem müzikal hem ruhsal bir deneyime davet ediyor.

Yerini şimdiden ayırt çünkü bu gece, yalnızca bir konser değil, karanlığın içinden gelen bir çağrı.

%100 Metal İftiharla Sunar: Melankoliyi bir sanat formuna dönüştüren Katatonia, 6 Mayıs 2026’da Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde karanlıkla duygunun kesiştiği o büyülü atmosferi yeniden kuracak.

Karanlığın içinden yükselen en güzel melodiler bir kez daha İstanbul’a taşınıyor. Metalin melankolik sesi Katatonia, 6 Mayıs 2026’da Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde ikinci kez dinleyicileriyle bir araya gelecek. Yıllar önce bu şehirde bıraktıkları iz hala silinmemişken, grup şimdi yeni bir dönemin eşiğinde yeniden İstanbul’la buluşmaya hazırlanıyor. 1991’de Stockholm’de kurulan Katatonia, kariyerinin başında death/doom tınılarının ötesine geçip gotik, progresif ve alternatif unsurları harmanlayarak kendi karanlık evrenini inşa etti. Jonas Renkse’nin kırılgan ama güçlü vokalleri, derin sözleri ve grubun imzası haline gelen atmosferik dokusu, Katatonia’yı yalnızca bir metal grubu olmaktan çıkarıp duygularla örülü bir deneyime dönüştürdü. Her albümünde dönüşen ama özünü koruyan bir çizgide ilerleyen grup, her zaman aynı soruyu sorduruyor: Melankoli bu kadar güzel mi olur?

Katatonia, son albümü “Nightmares as Extensions of the Waking State” ile bu kez hem daha sert hem de daha cesur bir sayfa açtı. Grubun yeni üyeleriyle kazandığı taze enerji, sahneye de yansıyor. İstanbul konseri, bu yeni dönemin karanlık ve büyüleyici atmosferinin Türkiye’deki ilk yansıması olacak. Klasik Katatonia parçalarının yanı sıra yeni albümden seçkiler de bu geceye damgasını vuracak. Zorlu PSM’nin akustik üstünlüğüyle birleşecek bu performans, duygusal yoğunluğu ve sahne estetiğiyle Katatonia hayranları için en iyi atmosferi oluşturacak. Bazı geceler sadece müzik değil, duygular da sahne alır. 6 Mayıs’ta Zorlu PSM’de buluşalım.

İngiliz alternatif rock grubu Bôa, 9 Mayıs 2026’da Turkcell Sahnesi’nde!

1998’de Japon kült anime klasiği Serial Experiments Lain’in benzersiz müziklerinden biri haline gelen çıkış şarkısı “Duvet” ile geniş kitlelere ulaşan Bôa, aradan geçen yılların ardından, şarkının TikTok’ta yeniden keşfedilmesiyle milyonlarca kişiye ulaştı. Günümüzde yalnızca Spotify’da 450 milyonun üzerinde dinlenmeye sahip olan “Duvet”, Bôa’ya 20 yıl sonra tekrar stüdyoya girme ve yeni müzikler üretmeye ilham verdi.

18 Ekim’de Nettwerk etiketiyle yayımlanacak yeni albümleri Whiplash, melodik anlatılarla örülü şarkılardan oluşurken albümün adı hem kişisel iniş çıkışlarına hem de içinde bulunduğumuz kültürel çalkantılara atıfta bulunuyor. Albüm aynı zamanda dayanışma ve huzur arayışına da bir davet niteliği de taşıyor.

Yeni şarkılarında nostaljiyle yeniliği buluşturan grup, hem “Duvet” ile büyüyen hayranlarını hem de TikTok sayesinde onları keşfeden yeni kuşağı ortak duygularda Zorlu PSM’de bir araya getirecek.

%100 Metal İftiharla Sunar: Efsane albüm Mandylion’un 30. yılında, Anneke Van Giersbergen’li The Gathering ve The Pineapple Thief aynı sahnede buluşuyor.

Zorlu PSM, 25 Haziran akşamı alternatif müziğin iki özel ismini aynı sahnede ağırlayacak: The Gathering ve The Pineapple Thief. İki farklı coğrafyadan, benzer duygulara dokunan bu gruplar, dinleyicilere zamansız bir müzik akşamı sunacak.

The Gathering, uzun bir aradan sonra orijinal vokali Anneke Van Giersbergen ile yeniden sahnede. Grup, 1995 tarihli kült albümü Mandylion’un 30. yılına özel bu turneyle geçmişine saygı duruşunda bulunuyor. Strange Machines, Leaves ve Sand and Mercury gibi parçalar, yıllar sonra yeniden canlı yorumlarıyla hayat bulacak. The Gathering’in müziği hala aynı şeyi hatırlatıyor: Melankoli, zarafet ve gücün bir arada var olabileceğini.

Günün diğer ismi The Pineapple Thief, son yirmi yılda modern progresif rock sahnesine yeni bir ifade biçimi kazandırdı. Bruce Soord’un karakteristik sesi ve grubun sinematik sound’u, onları her albümde biraz daha benzersiz kılıyor. Your Wilderness, Dissolution ve It Leads to This gibi albümler, The Pineapple Thief’in hem duygusal hem teknik açıdan ne kadar olgun bir anlatım yakaladığını gösteriyor.

25 Haziran 2026’da The Gathering’in nostaljisiyle The Pineapple Thief’in bugünü, aynı gecede buluşuyor. Bu konser, bir dönemi hatırlatırken bir diğerini yeniden tanımlayacak. Bir yanda geçmişin yankısı, diğer yanda geleceğin sesi.

PSM Loves Summer by %100 Müzik: Moby 29 Haziran’da Turkcell Sahnesi’nde!

1965 yılında New York Harlem’de Richard Melville Hall adıyla doğan Moby, ailelerinin Herman Melville ile olan akrabalık bağı nedeniyle babası tarafından doğumundan yalnızca 10 dakika sonra “Moby” lakabını aldı. Dokuz yaşında klasik müzik eğitimi almaya ve müzik teorisi üzerine çalışmaya başlayan Moby, 80’li yılların başında New York ve çevresindeki punk rock sahnesinde müzikal kimliğini şekillendirdi.

1991’de yayımladığı ilk single’ı “Go”, Rolling Stone dergisi tarafından tüm zamanların en iyi kayıtlarından biri olarak gösterildi. O tarihten bu yana albümler yayımlamayı sürdüren sanatçı, dünya genelinde 20 milyonun üzerinde albüm satışına ulaştı.

Kendi çalışmalarının yanı sıra David Bowie, Public Enemy, Ozzy Osbourne, The Beastie Boys ve Daft Punk gibi birbirinden farklı sanatçılar için prodüksiyon ve remixler yapan Moby, The Humane Society, Emily’s List, The ACLU ve The Institute for Music and Neurologic Function gibi birçok sivil toplum kuruluşuna destek veriyor.

Sanatçı ayrıca film ve televizyon yapımcılığı alanında da faaliyet gösteren Little Walnut şirketinin kurucusu. Şirketin ödüllü yapımları arasında “Moby Doc” ve “Punk Rock Vegan Movie” yer alırken, ilk uzun metrajlı anlatı filmi “Tecie”nin 2026 yazında gösterime girmesi planlanıyor.

PSM Loves Summer by %100 Müzik kapsamında gerçekleşecek bu gecede, Moby’nin dünyasına canlı bir yolculuk yapmak için yerini hemen ayırt!

%100 Müzik Sunar: Britpop’un efsanesi Suede, 17 Temmuz’da Epifoni ve Zorlu PSM organizasyonuyla Turkcell Sahnesi’nde!

Britpop’un altın çağını başlatan, bir neslin estetik, müzikal ve duygusal kodlarını şekillendiren Suede, yıllar sonra İstanbul’a geri dönüyor! Grup, yeni albümü “Antidepressants” ile modern alternatif rock sahnesine yeniden yön verirken; bu albüm turnesinin Türkiye durağı 17 Temmuz akşamı, %100 Müzik katkılarıyla Turkcell Sahnesi’nde gerçekleşecek.

1990’ların başında Britpop akımının kapılarını aralayan Suede, yalnızca dönemin müzik atmosferini değiştirmekle kalmadı; grubun teatral sahne dili, karanlık lirizmi ve özgün İngiliz sound’uyla dünya çapında sayısız gruba ilham verdi. Glam rock’tan art rock’a uzanan geniş sonik dünyası ve Brett Anderson’ın sahnede yarattığı benzersiz karakter, Suede’i yalnızca bir grup değil, bir kuşağın duygusal belleği hâline getirdi.

30 yılı aşan kariyerinde hâlâ çarpıcı, hâlâ yenilikçi ve hâlâ sahne üzerinde nefes kesici derecede güçlü olan Suede, onuncu stüdyo albümü “Antidepressants” ile dinleyicilerini yeni bir atmosferin içine çekiyor. Grup, bu albümdeki yeni parçaları İstanbul’da ilk kez canlı seslendirecek. Britpop tarihine kazınmış efsane şarkılar Trash, Animal Nitrate, Beautiful Ones, So Young ve daha niceleri Zorlu PSM’de yeniden yankılanacak.

Bugün Zak Stevens (vokal), Al Pitrelli ve Chris Caffery (gitar), Johnny Lee Middleton (bas) ve Jeff Plate (davul)’dan oluşan güçlü kadrosuyla sahne alan Savatage; progressive, power ve klasik hard rock unsurlarını bir araya getiren eşsiz tarzını herkese coşkulu performansla sunacak.

2015 yılında Wacken Open Air’de 80.000 kişinin önünde gerçekleşen tarihi birleşme performansından bu yana, Savatage yeniden doğuşunun doruk noktasına doğru ilerliyor. “Prelude To Madness” turnesinin İstanbul ayağı, grubun 50 yıla yakın kariyerinde hem bir ilk, hem de metal tutkunları için unutulmaz bir buluşma olacak.