DİĞER

UNSEEN: Zorlu PSM'nin Gizli Dünyasını Keşfet!

Bugüne kadar gözünüz kulağınız hep sahnedeydi.

Zorlu PSM, UNSEEN Tur ile şimdi sıra sahnenin arkasında.

Zorlu PSM’de sahnelenen dev yapımların sahne arkasını merak ediyorsanız her adımı keşif dolu 4000 adımlık Zorlu PSM UNSEEN Turu başlıyor. Dünyanın en büyük kültür sanat merkezleri arasında yer alan Zorlu PSM’nin muhteşem mimarisi ve büyüleyici atmosferini tam 60 dakika boyunca her detayıyla deneyimleyebileceğiniz tur boyunca bir etkinliğin sahne arkası süreçlerinin tümüne yakından tanık olacaksınız. Dünyaca ünlü yerli ve yabancı sanatçıların kulislerini ziyaret etmek, bir etkinliğin tüm yaratım süreçlerini bu defa sahne arkası haliyle deneyimlemek için her biri 10 kişilik özel turumuzdaki yerinizi hemen alın.

Mehmet Cemil ile Türk Romanı Suareleri Yeni Sezonda touché by N Kolay’da!

Edebiyatçı, yazar ve eğitimci Mehmet Cemil, Zorlu PSM’de büyük ilgi gören Edebiyat Suareleri programını yeni sezonda Türk Romanlarının Başyapıtları ile sürdürüyor.

Her bölümünde bir romanı merkeze alan, derinlikli okuma tekniklerini tek kişilik bir anlatıya dönüştüren ve edebiyatı diğer sanat dallarıyla ilişkilendiren bu özel buluşmalar; kimi zaman edebiyat meddahlığı, kimi zaman edebiyat stand-up’ı olarak tanımlanıyor. İzleyiciler hem öğreniyor, hem gülüyor, hem de edebiyat dolu bir gecede sosyalleşiyor.

Bu sezon, Türk edebiyatının en güçlü eserleriyle dolu bu benzersiz deneyimi kaçırmayın.

Yeni Sezon Romanları:

• 21 Eylül 2025: Benim Adım Kırmızı – Orhan Pamuk

• 19 Ekim 2025: Tehlikeli Oyunlar – Oğuz Atay

• 23 Kasım 2025: Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi – Ayfer Tunç

• 14 Aralık 2025: Puslu Kıtalar Atlası – İhsan Oktay Anar

Bu Sezonda Sizi Neler Bekliyor?

• Derinlikli Okuma Deneyimi: Romanların satır aralarına inen, karakterleri, mekânları ve yazarların / romanların dünyasını açığa çıkaran özel bir sahne anlatımı.

• Sanatlar Arası Yolculuk: Edebiyatın resim, müzik, tiyatro,müzik, sinema,sanat tarihi, mimari, felsefe vb. disiplinlerle kurduğu bağların canlı örnekleri.

• Eğlenceli Anlatım: Mizahın, anekdotların, ödüllü yarışmaların ve sürprizlerin eşlik ettiği, özgün bir edebiyat ve sahne performansı.

• Sosyalleşme Fırsatı: Edebiyatseverlerin aynı masa etrafında buluştuğu, yeni ve kaliteli dostlukların kurulduğu sıcak bir atmosfer.

Mehmet Cemil ile Türk Romanı Suareleri Yeni Sezonda touché by N Kolay’da!

Edebiyatçı, yazar ve eğitimci Mehmet Cemil, Zorlu PSM’de büyük ilgi gören Edebiyat Suareleri programını yeni sezonda Türk Romanlarının Başyapıtları ile sürdürüyor.

Her bölümünde bir romanı merkeze alan, derinlikli okuma tekniklerini tek kişilik bir anlatıya dönüştüren ve edebiyatı diğer sanat dallarıyla ilişkilendiren bu özel buluşmalar; kimi zaman edebiyat meddahlığı, kimi zaman edebiyat stand-up’ı olarak tanımlanıyor. İzleyiciler hem öğreniyor, hem gülüyor, hem de edebiyat dolu bir gecede sosyalleşiyor.

Bu sezon, Türk edebiyatının en güçlü eserleriyle dolu bu benzersiz deneyimi kaçırmayın.

Yeni Sezon Romanları:

• 21 Eylül 2025: Benim Adım Kırmızı – Orhan Pamuk

• 19 Ekim 2025: Tehlikeli Oyunlar – Oğuz Atay

• 23 Kasım 2025: Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi – Ayfer Tunç

• 14 Aralık 2025: Puslu Kıtalar Atlası – İhsan Oktay Anar

Bu Sezonda Sizi Neler Bekliyor?

• Derinlikli Okuma Deneyimi: Romanların satır aralarına inen, karakterleri, mekânları ve yazarların / romanların dünyasını açığa çıkaran özel bir sahne anlatımı.

• Sanatlar Arası Yolculuk: Edebiyatın resim, müzik, tiyatro,müzik, sinema,sanat tarihi, mimari, felsefe vb. disiplinlerle kurduğu bağların canlı örnekleri.

• Eğlenceli Anlatım: Mizahın, anekdotların, ödüllü yarışmaların ve sürprizlerin eşlik ettiği, özgün bir edebiyat ve sahne performansı.

• Sosyalleşme Fırsatı: Edebiyatseverlerin aynı masa etrafında buluştuğu, yeni ve kaliteli dostlukların kurulduğu sıcak bir atmosfer.

Unseen Extreme Tour ile Sınırları Zorla!

Zorlu Performans Sanatları Merkezi, Unseen Tour ailesi ile sahnenin perde arkasını keşfetmek isteyenleri 5000 adımlık bir yolculuğa davet ediyor. Bugüne kadar 6 milyondan fazla misafiri ağırlayan Zorlu PSM, Unseen Tour'un yanı sıra şimdi de heyecan verici bir deneyim sunmak adına Unseen Extreme Tour'u programına ekledi. Sahnelenen dev yapımların nasıl hayat bulduğunu merak edenler için düzenlenen Unseen Tour, ışıkların, kostümlerin, dekorların, kulislerin ve sahne arkasının, sanatçıların dünyasını ortaya çıkarıyor.

Unseen Extreme Tour ise meraklılarına daha da özel bir deneyim yaşatmayı hedefliyor. Unseen Tour’un kapsamı dışında yer alan dar alanlarda ve yerden metrelerce yüksek alanlarda yürüme fırsatı sunan Unseen Extreme Tour, katılımcı sayısını 5 kişi ile sınırlayarak daha kişisel ve etkileyici bir atmosfer oluşturacak.

Unseen Extreme Tour, sanatın sınırlarını aşmak ve performansın perde arkasını keşfetmek isteyenler için bir çağrı niteliğinde. Rezervasyonlarınızı şimdi yapın, Zorlu PSM sahnelerinde görünenin ötesindeki dünyayı keşfedin!

Meşeden Neşeye: Gömercin Kuşları, Kaan Sekban ve Ayşe Balıbey ile touché by N Kolay’da karşımıza çıkıyorlar.

Taklacı gömercinler koltuklarını ve küreklerini alıp bu kez touché by N Kolay’da, önlerine geleni gömüp geçiyorlar; üstelik bu sefer seyirciler arasındaki gömercinlerin de katkısıyla! Bu toplu gömü seansını sakın kaçırmayın.

Menü

Ezine Beyaz Peynir

Karidesli Muhammara

İsli Atom

Lakerda

Somon Gravlax Tart

Kuru Etli Humus

Pancarlı Roka Salatası

Dana Tandır

İrmik Helvası

Limitli Yerli İçecek

UNSEEN: Zorlu PSM'nin Gizli Dünyasını Keşfet!

Bugüne kadar gözünüz kulağınız hep sahnedeydi.

Zorlu PSM, UNSEEN Tur ile şimdi sıra sahnenin arkasında.

Zorlu PSM’de sahnelenen dev yapımların sahne arkasını merak ediyorsanız her adımı keşif dolu 4000 adımlık Zorlu PSM UNSEEN Turu başlıyor. Dünyanın en büyük kültür sanat merkezleri arasında yer alan Zorlu PSM’nin muhteşem mimarisi ve büyüleyici atmosferini tam 60 dakika boyunca her detayıyla deneyimleyebileceğiniz tur boyunca bir etkinliğin sahne arkası süreçlerinin tümüne yakından tanık olacaksınız. Dünyaca ünlü yerli ve yabancı sanatçıların kulislerini ziyaret etmek, bir etkinliğin tüm yaratım süreçlerini bu defa sahne arkası haliyle deneyimlemek için her biri 10 kişilik özel turumuzdaki yerinizi hemen alın.

Psikiyatrist Alper Hasanoğlu ve Klinik Psikolog Pınar Sabancı’dan birlikte düşünmek, dertleşmek isteyen herkese açık bir davet…

Hayat Sohbetleri, her bölümde bir tema üzerinden felsefi ve psikolojik bir yolculuğa çıkıyor. Yalnızlık, mutluluk, aşk, melankoli ve dahası…

Bazen bir film sahnesinden yola çıkıyoruz, bazen bir şiirden. Edebiyat, sinema ve düşünürlerin fikirleri sohbetlerimize eşlik ediyor.

İlk bölümde yalnızlığa alışılmışın dışında bir yerden bakıyoruz: Yalnızlıktan neden bu kadar korkuyoruz?

UNSEEN: Zorlu PSM'nin Gizli Dünyasını Keşfet!

Bugüne kadar gözünüz kulağınız hep sahnedeydi.

Zorlu PSM, UNSEEN Tur ile şimdi sıra sahnenin arkasında.

Zorlu PSM’de sahnelenen dev yapımların sahne arkasını merak ediyorsanız her adımı keşif dolu 4000 adımlık Zorlu PSM UNSEEN Turu başlıyor. Dünyanın en büyük kültür sanat merkezleri arasında yer alan Zorlu PSM’nin muhteşem mimarisi ve büyüleyici atmosferini tam 60 dakika boyunca her detayıyla deneyimleyebileceğiniz tur boyunca bir etkinliğin sahne arkası süreçlerinin tümüne yakından tanık olacaksınız. Dünyaca ünlü yerli ve yabancı sanatçıların kulislerini ziyaret etmek, bir etkinliğin tüm yaratım süreçlerini bu defa sahne arkası haliyle deneyimlemek için her biri 10 kişilik özel turumuzdaki yerinizi hemen alın.

Mehmet Cemil ile Türk Romanı Suareleri Yeni Sezonda touché by N Kolay’da!

Edebiyatçı, yazar ve eğitimci Mehmet Cemil, Zorlu PSM’de büyük ilgi gören Edebiyat Suareleri programını yeni sezonda Türk Romanlarının Başyapıtları ile sürdürüyor.

Her bölümünde bir romanı merkeze alan, derinlikli okuma tekniklerini tek kişilik bir anlatıya dönüştüren ve edebiyatı diğer sanat dallarıyla ilişkilendiren bu özel buluşmalar; kimi zaman edebiyat meddahlığı, kimi zaman edebiyat stand-up’ı olarak tanımlanıyor. İzleyiciler hem öğreniyor, hem gülüyor, hem de edebiyat dolu bir gecede sosyalleşiyor.

Bu sezon, Türk edebiyatının en güçlü eserleriyle dolu bu benzersiz deneyimi kaçırmayın.

Yeni Sezon Romanları:

• 21 Eylül 2025: Benim Adım Kırmızı – Orhan Pamuk

• 19 Ekim 2025: Tehlikeli Oyunlar – Oğuz Atay

• 23 Kasım 2025: Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi – Ayfer Tunç

• 14 Aralık 2025: Puslu Kıtalar Atlası – İhsan Oktay Anar

Bu Sezonda Sizi Neler Bekliyor?

• Derinlikli Okuma Deneyimi: Romanların satır aralarına inen, karakterleri, mekânları ve yazarların / romanların dünyasını açığa çıkaran özel bir sahne anlatımı.

• Sanatlar Arası Yolculuk: Edebiyatın resim, müzik, tiyatro,müzik, sinema,sanat tarihi, mimari, felsefe vb. disiplinlerle kurduğu bağların canlı örnekleri.

• Eğlenceli Anlatım: Mizahın, anekdotların, ödüllü yarışmaların ve sürprizlerin eşlik ettiği, özgün bir edebiyat ve sahne performansı.

• Sosyalleşme Fırsatı: Edebiyatseverlerin aynı masa etrafında buluştuğu, yeni ve kaliteli dostlukların kurulduğu sıcak bir atmosfer.

Avrupa’nın gözde koreografı Marcos Morau, güçlü estetiği ve Arvo Pärt’in ruhani müzikleriyle sahnede bedenden bir katedral inşa ediyor, ya da insanlık için son bir sığınak.

Yaşam giderek dijital teknolojilerin hakimiyetine giriyor, bireyselleşme bir arada yaşama arzusunun çoktandır önüne geçti, insan olmanın ne anlama geldiği temel bir soru olmaktan çıktı. Peki kaçınılmaz gibi görünen manevi çöküşümüzü durduracak şey başımıza gelecek kozmik bir felaket midir? Tek kurtuluş şansımız, dünyaya çarparak yaşamın bilindik seyrini aniden değiştirecek bir göktaşı olabilir mi?

Morau bu dans yapıtında insanlık için yeni bir diriliş anlatısı kurmak üzere, o hayranlık uyandıran dekor ve mizansenleriyle retro-fütürist bir evren yaratıyor. Tıpkı 66 milyon yıl önce dünyayı karanlığa gömen o göktaşı gibi bir çarpışma sonrasında yeni nesil bir insanlık doğum sancıları çekiyor. Hayata yeniden temas eden her bir beden birer sinyal gibi titreşerek akranlarını arıyor; ışık ve hareket, mekâna yeniden anlam kazandırıyor. Nasıl ki Arvo Pärt mistik eserlerinde müziğe ve insana bakışımızı dönüştürdüyse, Morau da insanı huzura, içsel bir farkındalığa kavuşturacak yeni bir bedensel devinim, sığınılacak yeni bir katedral arayışına çıkıyor. Ona göre, “rotayı değiştirmek” ve birbirimize kavuşmak için hâlâ zamanımız var.

Güncel dans sahnesinin en özgün üreticilerinden Marcos Morau, bir grup İspanyol sanatçıyla birlikte sinema, fotoğraf sanatı, tiyatro ve modayı da kullandığı göz alıcı koreografileriyle dansa yeni bir soluk getirdi. Üretkenliğiyle takdir topluyor; La Veronal adlı kumpanyasını yönetiyor; Nederlands Dans Theater, Lyon Opera ve Balesi, Atterballetto, Zürich Ballet, Göteborgoperans, Staatsthaeatre Berlin gibi pek çok önemli topluluktan davet alıyor. Onun kendine has tarzı, büyük dans topluluklarına da yeni bir ilham kaynağı oluyor. 1982 Valencia doğumlu koreograf, İspanya’da Ulusal Dans Ödülü’nü alan en genç sanatçı unvanını taşıyor.

Hollanda’nın köklü dans topluluklarından, bu yıl 80. yaşını kutlayan Scapino Ballet Rotterdam’ın on iki dansçısı, Morau’nun evrenini sahnede ustalıkla inşa ediyor. Koreografın, kendi topluluğu dışında çalıştığı ilk topluluk olan Scapino Ballet ile işbirliği, 2014’te Shin A Lam ile başladı, 2016’da Pablo Picasso’dan ilham alan Pablo ile devam etti.

Türkiye’ye festival için ilk kez gelecek Scapino Ballet’in Katedral’i, Marcos Morau’nun bize sunduğu hipnotik bir ritüel. Gelin bu ritüele siz de katılın, sahne diliyle yeni bir akım başlatan yetenekli koreografın dünyasını hep birlikte keşfedelim.

“Hareket dili şaşırtıcı derecede doğal ve altında güzel bir melankoli barındırıyor; Scapino dansçıları bunu mükemmel bir şekilde yansıtıyor. Katedral, birçok yönüyle Stanley Kubrick’in 2001: Bir Uzay Destanı filmini hatırlatıyor.”

— Trouw

“Morau sahneyi kutsal bir alana dönüştürüyor; dans, kelimelerden çok daha sesli bir anlatı sunuyor.”

— Dance Europe

SCAPINO BALLET ROTTERDAM

Yöneten Marcos Morau

Koreografi Marcos Morau, Lorena Nogal

Müzik Arvo Pärt (Sinfonia Rotterdam tarafından kaydedildi)

Dekor ve Kostüm Tasarımı Silvia Delagneau

Dramaturji Asistanı Carmina S. Beldak

Işık Tasarımı Mårten Axelsson

Video Justin Bekker

Yaklaşık 70’ sürer; ara yoktur. Yaş Sınırı: +13

Avrupa’nın gözde koreografı Marcos Morau, güçlü estetiği ve Arvo Pärt’in ruhani müzikleriyle sahnede bedenden bir katedral inşa ediyor, ya da insanlık için son bir sığınak.

Yaşam giderek dijital teknolojilerin hakimiyetine giriyor, bireyselleşme bir arada yaşama arzusunun çoktandır önüne geçti, insan olmanın ne anlama geldiği temel bir soru olmaktan çıktı. Peki kaçınılmaz gibi görünen manevi çöküşümüzü durduracak şey başımıza gelecek kozmik bir felaket midir? Tek kurtuluş şansımız, dünyaya çarparak yaşamın bilindik seyrini aniden değiştirecek bir göktaşı olabilir mi?

Morau bu dans yapıtında insanlık için yeni bir diriliş anlatısı kurmak üzere, o hayranlık uyandıran dekor ve mizansenleriyle retro-fütürist bir evren yaratıyor. Tıpkı 66 milyon yıl önce dünyayı karanlığa gömen o göktaşı gibi bir çarpışma sonrasında yeni nesil bir insanlık doğum sancıları çekiyor. Hayata yeniden temas eden her bir beden birer sinyal gibi titreşerek akranlarını arıyor; ışık ve hareket, mekâna yeniden anlam kazandırıyor. Nasıl ki Arvo Pärt mistik eserlerinde müziğe ve insana bakışımızı dönüştürdüyse, Morau da insanı huzura, içsel bir farkındalığa kavuşturacak yeni bir bedensel devinim, sığınılacak yeni bir katedral arayışına çıkıyor. Ona göre, “rotayı değiştirmek” ve birbirimize kavuşmak için hâlâ zamanımız var.

Güncel dans sahnesinin en özgün üreticilerinden Marcos Morau, bir grup İspanyol sanatçıyla birlikte sinema, fotoğraf sanatı, tiyatro ve modayı da kullandığı göz alıcı koreografileriyle dansa yeni bir soluk getirdi. Üretkenliğiyle takdir topluyor; La Veronal adlı kumpanyasını yönetiyor; Nederlands Dans Theater, Lyon Opera ve Balesi, Atterballetto, Zürich Ballet, Göteborgoperans, Staatsthaeatre Berlin gibi pek çok önemli topluluktan davet alıyor. Onun kendine has tarzı, büyük dans topluluklarına da yeni bir ilham kaynağı oluyor. 1982 Valencia doğumlu koreograf, İspanya’da Ulusal Dans Ödülü’nü alan en genç sanatçı unvanını taşıyor.

Hollanda’nın köklü dans topluluklarından, bu yıl 80. yaşını kutlayan Scapino Ballet Rotterdam’ın on iki dansçısı, Morau’nun evrenini sahnede ustalıkla inşa ediyor. Koreografın, kendi topluluğu dışında çalıştığı ilk topluluk olan Scapino Ballet ile işbirliği, 2014’te Shin A Lam ile başladı, 2016’da Pablo Picasso’dan ilham alan Pablo ile devam etti.

Türkiye’ye festival için ilk kez gelecek Scapino Ballet’in Katedral’i, Marcos Morau’nun bize sunduğu hipnotik bir ritüel. Gelin bu ritüele siz de katılın, sahne diliyle yeni bir akım başlatan yetenekli koreografın dünyasını hep birlikte keşfedelim.

“Hareket dili şaşırtıcı derecede doğal ve altında güzel bir melankoli barındırıyor; Scapino dansçıları bunu mükemmel bir şekilde yansıtıyor. Katedral, birçok yönüyle Stanley Kubrick’in 2001: Bir Uzay Destanı filmini hatırlatıyor.”

— Trouw

“Morau sahneyi kutsal bir alana dönüştürüyor; dans, kelimelerden çok daha sesli bir anlatı sunuyor.”

— Dance Europe

SCAPINO BALLET ROTTERDAM

Yöneten Marcos Morau

Koreografi Marcos Morau, Lorena Nogal

Müzik Arvo Pärt (Sinfonia Rotterdam tarafından kaydedildi)

Dekor ve Kostüm Tasarımı Silvia Delagneau

Dramaturji Asistanı Carmina S. Beldak

Işık Tasarımı Mårten Axelsson

Video Justin Bekker

Yaklaşık 70’ sürer; ara yoktur. Yaş Sınırı: +13

Dört duvarın içinde iki kadın ve sırf kadın oldukları için maruz kaldıkları hayatlar.

Bir gün kaderlerini değiştirmek adına bir adım atarlar. Masum iyi niyetli bir adımdır ama hiç de düşündükleri gibi olmaz. İçinden çıkılması zor hesaplaşmalar, verilmesi zor kararlar peşlerinden gelir. Hülya ve Perihan, erkek egemen toplumda iki kadın sadece. Sofralarıyla, anılarıyla, komik anlarıyla ve çabalarıyla. Gerisi hikaye…