SEN BENİM KALBİMİN İÇİNDE TAZE BİR YER MİSİN?

Tiyatroya yazılan cesur bir aşk mektubu olarak yorumlanabilecek Aşık Shakespeare’de göz alıcı bir prodüksiyon, sıra dışı kostümler, etkileyici danslar ve özgün müzikler bir araya gelerek tiyatronun birleştiriciliğini ve sınır tanımazlığını ortaya koyuyor. Oyunun şaşırtıcı atmosferini yansıtmak üzere bestelenen şarkılar, müzisyen Gülin Kılıçay ve oyun için bir araya gelen özel orkestra tarafından sahnede canlı olarak seslendiriliyor. Gülin’e Aşık Shakespeare ve yıllar sonra tiyatroya dönmesi üzerine bazı sorular sorduk.

Bir solist olarak dahil olduğun bu prodüksiyonda, kostümün, reji ve koreografi ile aslında bir solistten çok daha fazlasısın. Aşık Shakespare’de Gülin neler yapıyor ve bu projeye nasıl dahil oldun?

Teşekkür ederim. Aşık Shakespeare’de sarayın şarkıcısı olduğumu düşünüyorum. Her olayın, her haberin içinde bir şarkıcı. Projeye Serdar Biliş’in grup arkadaşım Cem Yılmazer’i aramasıyla başladım diyebilirim. 10 yıldan fazladır tiyatroda çalışmıyorum. Oyunun müzikli oyun olduğunu ve şarkı söyleyeceğimi öğrenince işler değişti, neden olmasın dedim. Bir ay öncesinde “Saatleri Ayarlama Enstitüsü” nü izleyip çok etkilenmiştim. Ve provaya başlamış gruba dahil olup hızla çalışmaya başladım. Heyecanlandım.

Biz seni Gülinler ve Büyük Ev Ablukada’dan tanıyoruz ama aslında eski bir tiyatrocusun. Herhangi bir müzisyenden farklı ele aldığına eminiz bu süreci. Nasıl hissettin? Ve iyi ki rockstar olmuşum dedin mi?

Evet oyunculuk mezunuyum Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nden. Senelerce Semaver Kumpanya’da çalıştım. Aldığım eğitimin mutlaka kattığı şeyler var, sahneyi tanıyor ve seviyorum ama onu dışardan izleyenler söyleyince daha iyi anlıyorum. Benim ilk rolüm Fındıkkıran Balesi’nde fare idi ve 4 yaşındaydım. Konser sadece konser değil Büyük Ev için, ışık, kostüm, sahnenin tüm öğelerini kullanarak yapıyoruz tiyatrocu olduğumuz için herhalde. Rockstarlık meselesiyle ilgili diyebileceğim şey şu; müzik is my boyfriend.

Bu kadar kalabalık bir kadroyla çalışırken, diğer oyuncular, müzisyenler ve prodüksiyon ekibiyle iş birliği nasıl oldu?

Evet gerçekten 70 kişiden fazla bir ekiple çalıştık. Vertigo, dansçılar, oyuncular, büyük bir teknik ekip, fizyoterapist, saç makyaj, kostüm, asistanlar, müzisyenler epey kalabalığız. Ben kalabalık çalışmayı özlemişim. Kolay diyemeyiz tabii ama zevkle çalıştık. Herkes çalışmaya ve iyi bir oyun yapmaya hevesliydi. Serdar Biliş ve Beyhan Hoca ve asistanları da süreci zevkle yönettiler. Süreç uzun ve zevkliydi.

Bu oyun için söz yazma süreci nasıldı? Duyacağımız şarkılar Gülinler şarkıları mıdır?

Oyundaki besteleri Tuluğ Tırpan besteledi. Ben sözlerini yazdım. Yazacağım sahneler ve konular belli olduğu için söz yazmanın nispeten kolay olduğu bir süreçti. Sonra da 6 kişilik bir grubum daha olmuş oldu. Müzik için ayrıca provalar yaptık tabii. Gülinler şarkısı diyemeyiz, oyun için yazılmış çağdaş saray şarkıları bunlar.

Aşık Shakespeare için yazdığın favori sözün nedir?

Aşk sahnesi için yazdığım sözü seviyorum; “Sen benim kalbimin içinde taze bir yer misin?”

Bu prodüksiyon için yönetmenimiz Serdar Biliş “bir tiyatro kutlaması” tanımını yapmıştı. Müzik, bu kutlamalı atmosfere nasıl katkıda bulunuyor?

Müzik bence bu kutlamayı katmerlendiriyor. Üstüne dansçıların ve zaman zaman oyuncuların müzik üstüne koreografileriyle katılımı şenliği oluşturdu diye düşünüyorum.

BUNLAR DA İLGİNİ ÇEKEBİLİR