SALIF KEITA İLE GEÇMİŞİ, BUGÜNÜ, AFRİKA'YI, İSTANBUL'U, CAZ MÜZİĞİNİ, HER ŞEYİ KONUŞTUK

FERİDUN ERTAŞKAN - CAZKOLİK

Cazkolik.com ekibi, Salif Keita ile 7 Kasım'daki konseri öncesinde yaptığı röportajlarıyla konuğumuz oluyor.

Afrika'nın müzik efsanesi Salif Keita ile 7 Kasım akşamı Zorlu PSM konseri öncesi konuştuk

Bir müzik efsanesiyle röportaj yapma fırsatı her zaman bulamıyoruz. Dünyada ve özellikle Afrika'da saygı duyulan bir müzisyensiniz. Çocukluğunuzdan bugüne büyük bir hayat yolculuğu yaşadınız. Şimdi bir 'efsane' olarak anılmak size neler hissettiriyor? Müziği bir ara bırakmak istediniz ama sonra geri döndünüz, bu sorumlulukla ilgisi var mı?

Dünyanın dört bir yanına seyahat ettim. Bu da bana çok fazla deneyim, bağlantı ve diğer kültürlere yönelik bir anlayış kazandırdı. Ayrıca bana şunu da gösterdi: müziğin sınırları yoktur. Turnelere geri dönmeye karar verdiğimde, bunun nedeni, bu kültürel buluşmaları ve canlı müzik performanslarını özlememdi. Aynı zamanda farklı kültürlerden gelen dinleyicilerle kurduğum bağ da bana ilham veren bir şey. Örneğin, birkaç yıl önce Ankara'da sahne aldığımda Türk dinleyicilerden gelen tepkiler çok etkileyiciydi. O anlarda birlikte paylaştığımız sevgi her zaman kalbimde sakladığım bir şey.

Kendi müzikal mirasımızın derinlerine indik

Sizinle ilgili geçmişe gidersek eğer önemli bir durak olarak mutlaka Rail Band ve Ambassadeurs orkestralarının bir araya gelmesi öne çıkıyor. O yılların Mali'sinde nasıl bir müzikal ortam vardı bunu sizden öğrenebilir miyiz?

Mali'de salsa, rumba ve daha fazlasını yorumladığımız dinamik bir müzik sahnesi vardı ve sonra kendi folklorumuzu keşfettik. Böylece, kendi müzik mirasımızın derinlerine inmeye başladık. Her zaman ilham almaya hazır müzisyenler olarak stillerin karışımından oluşan bir tarz geliştirdik, ancak bu kez hem ritimler, hem de melodiler söz konusu olduğunda kendi kültürümüzün temelini oluşturduk. Mandingue geleneklerimizin içinde Arap tonalitelerinin parçalarını barındırıyoruz.

Sizin hakkınızda en merak ettiğimiz soruların başında çok sevdiğimiz Mandjou şarkısı gelir. Gine lideri Ahmed Sekou Toure'ye olan sevginizden bahseden, saygınızı belirten bir şarkı sanıyorum. Elli yıllık bir geçmişe uzanan bu şarkının hikâyesini sizden öğrenebilir miyiz?

1968 yılında Modibou Keita ordu tarafından darbeye maruz kalmıştı. Touré, Afrika kültürüne ve müziğine önem veren Afrikalı bir liderdi, gerçek bir Afrikalıydı. Şarkıda, bir gün insanların onun Afrika kimliğini korumak için mücadele etmekte haklı olduğunu söyleyecekleri anlatılıyor.

Afrikalılar olarak artık korkutulmayı kabul etmeyeceğiz

Afrika'nın siyasal istikrara ve refaha kavuşması konusunda sizce nereden nereye gelindi? Dünyada savaşlar ve yıkımlar sona ermedi, hâlâ sürüyor, tecrübeli bir sanatçı olarak gözlemlerinizi ve düşüncelerinizi öğrenmek isterim?

Afrika kıtası kültür ve tarih açısından oldukça zengindir ancak sömürgecilikten bu yana birçok yanlış insan refahı ve kalkınmayı sekteye uğratacak güce sahip oldu. Zordu çünkü vizyondan ziyade çıkarlar doğrultusunda yönetiliyordu. Vizyon sahibi liderler, dış güçler tarafından tasfiye edildi ve yozlaşmış liderler en tepelere yerleştirildi. Şimdi yeni bir dönemdeyiz. Avrupa, Afrika uluslarının eşit ortaklar olabileceğini ve ekonomik istismar yerine değişimin her iki tarafa da fayda sağlayacağını anlamaya başlıyor. Dünya, Afrika kıtasının artık dünyadaki güç savaşlarına katılmak istemediğini anlamalıdır, artık korkutulmayı kabul etmeyeceğiz. Bizim ve dünyanın geri kalanının sadece barış hakkında konuşmaya değil, barışı yaşamaya ihtiyacımız var ve barış gezegendeki herkes için adaletle el ele gider. Herkesin eşit olduğuna, herkese saygı gösterilmesi gerektiğine ve her ulusun örgütlenebilmesi için güçlü bir liderliğe, bilgeliğe ve diplomasiye ihtiyacı olduğuna inanıyoruz.

Geçmişten bugüne çok sayıda önemli sanatçıyla iş birliği yaptınız. Bu isimler arasında bizim de çok sevdiğimiz Seckou Keita da var. Sanatçılarla işbirlikleriniz sana neler kattı?

Joe Zawinul, Tomani Diabate, Cesaria Evora, ruhları şâd olsun, Esperanza Spalding ve daha niceleri, her biri bu muhteşem müzikal alışverişe katkıda bulundu ve hepimiz birbirimizden ilham aldık.

Çok sayıda hit şarkınız var, Mandoju hakkında sordum bir de Yamore hakkında sormak istiyorum çünkü bu şarkı Türkiye'de sizi çok daha ünlü yaptı ve yıllardır dinleniyor. Türk dinleyicisi ayrıca Cesaria Evora'ya da hayrandır.

Bu şarkıyı bestelediğimde bir şarkıcı arıyordum -bir aşk şarkısıydı- bu yüzden plâk şirketi Cesaria Evora'yı önerdi ve ona kesinlikle hayran kaldım, harika bir sesi ve melodisi olan harika bir insandı.

Gelecek sene hangi albümü yayınlayacak?

Hakkınızda son yıllarda akustik müziğe yöneldiğinize dair yorumlar okuduk. Siz bu yorumlara katılıyor musunuz?

Hem akustik projemi hem de elektrik projemi seviyorum. 2025 yılında Japonya'da bir otel odasında kaydedilen akustik albümümü yayınlayacağım, bu arada küçük bir akustik turne yaptık. 2025'te çoğunlukla akustik dörtlü ile turneye çıkacağım ve 2026'da şu anda kaydetmekte olduğum albümle, 7 Kasımda İstanbul'da sahnede göreceğiniz müzisyenlerle, yani tam olarak elektrikli grupla geri döneceğim. Şimdiden stüdyodayız ve şimdiye kadar çalıştığım en güçlü grup bu.

Blues Mali kökenlidir, caz ise Gana ve Nijerya

Akustik müzik sorusundan caz müziğine geçmek istiyorum. Siz bir caz müzisyeni değilsin ama etnik bir müzisyen de değilsiniz. Peki, caz müziğine nasıl bakıyorsunuz? Cazın ana vatanı olarak Afrika gösterilir, bu yorumlara katılır mısınız?

Evet haklısınız, cazın kökleri Afrikalıdır, çünkü kölelik sırasında ABD'ye götürülen Afrikalılar sayesinde caz ve blues müzikleri onlardan gelmiştir, blues özellikle Mali'den, caz ise Gana ve Nijerya'dan... Hayranı olduğum Fela Kuti yeni tarzlar öğrenmek için ABD'ye gittiğinde aslında kendi müziklerini çaldıklarını keşfetti, bu yüzden, kendi köklerini korumak ve sürdürmek için Nijerya'ya geri döndü.

Şu sıralar tam bir grup albümü üzerinde çalışıyorum

İkinci caz sorusu olsun lütfen. Bir çok sanatçıyla iş birliği yaptınız. Afrikalı caz müzisyenleriyle sizin şarkılarınızı seslendireceğiniz özel bir proje düşünceniz var mı?

Belirli bir caz projem yok, tam grup albümüm üzerinde çalışıyorum ve caz olarak adlandırılabilecek bazı düzenlemeler de dahil olmak üzere çeşitli stillerden bazı öğeler olacak... Bu turne için ilk kez Afro Beat, Juju ve Yoruba stillerini çalan funky bir caz müzisyeni olan Nijeryalı sanatçı Adédèjì'yi davet ettim, müzik masama neler getireceğini göreceğiz. Denemeyi ve değiş tokuş etmeyi her zaman sevdim, bana ilham veren de bu oldu.

Keita İstanbul'u nasıl tarif ediyor?

Son iki sorumuzu İstanbul'a ayırdık. Daha önce İstanbul'da konser verdiniz. Bu şehir hakkında ne düşünüyorsunuz? Yeterince tanıma imkanı buldunuz mu?

İstanbul, hem tarihin rüzgarını hem de geleceğin dokunuşunu hissedebileceğiniz sihirli bir şehir. (Aile soyum olan) Keita'lar tarihsel olarak Mali'nin kurucularıydı ve imparatorlardı. İstanbul'da da bu tarihi ihtişamı, tarihi eserlerin koruduğu bir geçmişi kesinlikle hissediyorsunuz.

Türk sanatçıların müziği ile sizin müziğiniz arasında yakınlık kurmak kolay olabilir. Bu konuda daha önce işbirliği yaptınız mı? Bundan sonra yapmak ister misiniz?

Henüz yapmadım ama bir gün yapmayı çok isterim! Harika Türk seyircisiyle yeniden karşılaşmak için sabırsızlanıyorum!

BUNLAR DA İLGİNİ ÇEKEBİLİR