Kusursuz Dünya Müzikali’nde canlandırdığı Anne rolüyle tiyatro sahnesinde ilk kez yer alan Pınar Altuğ Atacan ile gerçekleştirdiğimiz samimi röportajda oyuncunun ekranlardan tiyatro sahnesine uzanan kariyerine ve ilk tiyatro deneyimine değindik. Oyuncu, Kusursuz Dünya Müzikali’nin mesleğine kattığı zenginliği vurgularken, başka oyunlarda da rol almaya başladığından, artık sahnenin büyüsünden vazgeçemeyeceğinden ve tiyatroda rol almaya devam edeceğinden bahsetti. Kusursuz Dünya Müzikali, Ekim ayı itibariyle yeni sezonunu açarak Turkcell Platinum Sahnesi’nde seyircisiyle buluşacak.
“Kusursuz Dünya Müzikali” projesinde yer almaya nasıl karar verdiniz? Bu proje sizi hangi yönleriyle cezbetti?
Yönetmenimiz Gaye Çankaya ile çok eski arkadaşız, ekibe birini katma fikri oluşunca aklına ben gelmişim. Açıkcası tüm fikir ve ısrar onundu ve onun sayesinde bugün sahnedeyim. Bir vakıf çatısı altında olmak, bu kadar güzel bir sahnede olmak ve çocukların yazdığı bir hikayeyle sahnede olmak gerçekten çok güzel.
Müzikalde canlandırdığınız “Anne” rolüyle nasıl bir bağ kurdunuz? Bu karakteri sahnede canlandırmak sizin için ne anlam ifade ediyor?
Ben de bir anneyim dolayısıyla kızına kurallar koyan anne kısmı kolaydı ama bu anne çok da normal bir anne değil o da işin eğlenceli kısmı.
Çocuk tiyatrosu ve özellikle “Kusursuz Dünya Müzikali” gibi projelerde yer almanın çocukların gelişimi üzerindeki etkileri hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bazen çocukları eğlendirerek eğitmek ya da bir şeyler anlatmak daha çok işe yarıyor diye düşünüyorum. Eğer akıllarında kalabiliyor, hayatlarında iz bırakabiliyorsak ne mutlu bize.
Oyunculuk kariyeriniz boyunca birçok farklı rolde yer aldınız. “Kusursuz Dünya Müzikali” sizin için bu roller arasında nasıl bir yere sahip?
Kusursuz Dünya benim ilk tiyatro oyunum. Müthiş bir ekiple çalışıyorum ve çok mutluyum. Her zaman çok özel olacak benim için.
Zorlu Çocuk Tiyatrosu’nun depremlerden etkilenen çocuklar için düzenlediği gösterimlerde yer almak nasıl bir deneyimdi? Bu tür sosyal sorumluluk projelerinde yer almak sizin için ne ifade ediyor?
Zorlu Çocuk Tiyatrosu’nun depremlerden etkilenen çocuklar için düzenlediği gösterimlerde yer almak nasıl bir deneyimdi? Bu tür sosyal sorumluluk projelerinde yer almak sizin için ne ifade ediyor?
Sizce sanatın, özellikle tiyatronun, toplumsal travmalardan etkilenen çocuklar üzerindeki iyileştirici gücü nedir?
Bu kısma çok beylik laflar edemem ama çocuklar oyun sever ve gülmek en çok onlara yakışıyor. Biz de onları güldürmek için elimizden ne gelirse yapıyoruz.
Çocuklar için sahneye çıkmak yetişkin izleyiciye oynadığınız diğer projelerden nasıl farklılıklar taşıyor? Bu farklar sizin sahne performansınızı nasıl etkiliyor?
Çocuklar çok filtresiz, çok hesapsız… Dolayısıyla tepkileri de çok doğal. Onların karşısında olmak çok güzel.
Kariyerinizde pek çok başarıya imza attınız. Gelecekte hangi tür projelerde yer almak istersiniz? Özellikle tiyatro veya müzikallerde yeni projeler düşünüyor musunuz?
Tiyatro zehri bir kere girdi kanıma! Bu sayede bir oyunda daha oynuyorum ve açıkcası bundan sonra da sahnede olmaktan vazgeçebileceğimi sanmıyorum.
Kusursuz Dünya Müzikali aracılığıyla Zorlu fabrika bölgesi ve deprem bölgesinde de bulunduğunuz zamanlar oldu. İzleyici tepkileri nasıldı? Seyircilerden gelen geri dönüşlerden biraz bahseder misiniz?
Çocuklarla olmak her zaman çok güzel ama o bölgelerde çocukların daha çok ihtiyacı olduğunu gözlemleyebiliyorum. Keşke daha sık gidebilsek.
Ekran önünden tiyatro sahnesine uzanan bir kariyer yolculuğunuz var. Bu yolu tercih eden genç oyunculara neler önerirsiniz?
Bizim işimiz çok sevilerek yapılacak bir iş. Gerçekten özveri isteyen bir iş ama bir yandan da dünyanın da en güzel mesleği. Çalışmaya hazırlarsa yollarına devam etsinler.