YĪN YĪN RÖPORTAJI: İSTANBUL'DA FARKLI KÜLTÜRLERİN KARIŞIMINI GÖRMEK ÇOK İLGİNÇ VE İÇ RAHATLATICI

FERİDUN ERTAŞKAN - CAZKOLİK

2-3 Kasım tarihlerinde sekizincisi düzenlenecek MIX Festival'de sahne alacak isimlerden YĪN YĪN grubunun üyesi Erik ile Cazkolik.com'dan Feridun Ertaşkan'ın gerçekleştirdiği söyleşiyi okuyabilirsiniz.

"Her zaman kulağı gıdıklayan yeni seslerin peşindeyiz"

YĪN YĪN olarak Mix Festival'in en merak edilen topluluklarındansınız, sizi okurlarımıza ayrıntılı tanıtmak istiyoruz, müzikal maceranız yaklaşık on yıl önce başladı sanırım, nasıl bir araya geldiniz?

Dediğiniz tarihten biraz daha sonra başladık. Yaşadığımız yer olan Maastricht'teki bir barda tanışıp da 60'lı ve 70'li yılların Tayland müziğine ortak ilgimiz olduğunu fark ettikten sonra, 2018 civarı başladık. Kısa süre sonra, bir hafta sonu stüdyoya girmeye ve sadece eğlence için 60'ların ve 70'lerin Tayland müziğinden etkilenen bir demo kaset yapmaya karar verdik. Kaseti bazı arkadaşlarımıza dinlettikten sonra çevremizdeki arkadaşlarımız ve müzik sektöründe tanıdığımız kişilerden de iyi tepkiler alınca zaten farkına varmadan Yin Yin kurulmuş oldu.

Doğu Asya müzik tarzlarından ilham alıyoruz

Müziğiniz hakkında, 'farklı kültürel müziklere yönelik bir tür kaleydoskop' türünden yorumlar okudum. Müziğinizi dinleyince hak verdiğim bu yorumlara siz de katılıyor musunuz? Mesela, Folk müziğe ilgi duyduğunuzu sanıyorum ama Latin Amerika müzikleri ile Asya steplerindeki müzikler mesela bu ilgi alanı içinde mi yoksa spesifik olarak sadece Japon halk müziğiyle mi ilgileniyorsunuz:

Evet, bu yorumlara kesinlikle katılıyorum! Dünyanın her yerinden müziği seviyor ve dinliyoruz. Afrika cazı ve Brezilya Bossa Nova'sından Japon şehir popuna, 60'lar Türk folk müziğine ve aradaki her şeye kadar. Biz sadece Doğu Asya'da gelişen ve geleneği olan farklı müzik tarzlarından daha fazla ilham alma eğilimindeyiz ancak yakından dinlerseniz eğer müziğimizin içinde çok daha fazlasını duyabilirsiniz.

Müziğimiz, caz dinlemeyi düşünmeyen yeni dinleyicilere ilgi çekici geliyor

Günümüzde müzikal türler giderek birbirinin içinde erirken sizin caz müziğine dair düşünceleriniz neler? Kendinizi bu kulvar içinde tanımlar mısınız? Müziğiniz armonik olarak cazla ne kadar yakın? Konserler esnasında doğaçlama müziğe yer veriyor musunuz?

Bence, her zaman olduğu gibi şu anda da çok ilginç caz müzikleri yapılıyor. Özellikle cazın daha dans odaklı müzikle kaynaşması oldukça ilginç ve aynı zamanda cazı belki de 'caz' dinlemeyi hiç düşünmeyen yepyeni dinleyici kitlelerine daha çekici geliyor. Özellikle bu konseptin ustaları olan Belçikalı grup Lander ve Adriaan'ın büyük hayranlarıyız.

Hayali dağ Matsu

Son albümünüzün adı Matsu. Anlamı nedir? Ayrıca, Takahashi Timing parçasındaki elektrik sitara benzeyen sesi hangi enstrümanla çıkardınız? Parçanın etkisinde önemli bir seçim olmuş. Yeni sound arayışlarını seviyorsunuz?

Matsu Dağı bizim uydurduğumuz hayali bir dağdır. Matsu, Japon kültüründe simgesel bir yeniden doğuşu temsil eden çam ağacının geniş anlamda bir çevirisi, çünkü bu albümde temiz bir sayfa açtığımızı hissettik ve ilk iki Yin Yin albümünden daha farklı bir şekilde hazırlamak istedik.

Evet, bahsettiğiniz ses aslında Kees'in Synclavier'de bulduğu bir synthesizer sesi. Benim kişisel fikrime göre bu ses parçayı gerçekten çok özel kıldı çünkü bu her gün duyamayacağınız bir ses. Her zaman kulağı gıdıklayan yeni seslerin peşindeyiz!

Müziğini sanatın diğer türleriyle aynı anda kullanılacak bir materyal olarak görüyor musunuz? Yani demek istediğim, mesela bir modern sanat etkinliğinde kullanılması hoşunuza gider mi, veya modern dans, tiyatro oyunları vs.

Müziğimizin, özellikle de ağırlıklı olarak enstrümantal bir müzik olduğu için, diğer (görsel) sanat formları arasındaki işbirlikleri için çok elverişli olduğunu düşünüyorum ve evet, işbirliği yapmayı seviyoruz!

Beyoğlu'nda müzik mağazalarının olduğu sokağa dönmek için sabırsızlanıyoruz

İstanbul hakkında sormak istiyorum. Bu şehirde daha önce bulundunuz mu, bu şehrin seslerini dinleme fırsatı buldunuz mu, bu seslerin müziğinizi etkileme imkanı olabilir mi? Çünkü çok kalabalık bir şehir, kıtalararası bir şehir ve farklı kültürleri içinde barındıran bir şehir.

İstanbul'a daha önce bir kez geldik ve çok sevmiştik. Ben şahsen sonra şehri keşfetmek için birkaç gün daha kaldım ve harika vakit geçirdim! Benim için İstanbul'da tüm o farklı kültürlerin karışımını görmek çok ilginç ve iç rahatlatıcıydı. Bana herkesin olmak istediği kişi olarak karşılandığı süper sıcak bir şehir gibi geldi. Geri dönmek için sabırsızlanıyoruz! Ve İstanbul'un sesleri bize kesinlikle ilham veriyor! Beyoğlu'nda müzik dükkanlarının olduğu sokağa dönmek için sabırsızlanıyoruz!

BUNLAR DA İLGİNİ ÇEKEBİLİR