MÜZİĞİN ALTIN ORANINDA BULUŞMA: FERHAT GÖÇER İLE Fİ SENFONİK PROJESİ ÜZERİNE SÖYLEŞİ

Türk müziğinin öne çıkan isimleri Ferhat Göçer ve İskender Paydaş, benzersiz bir müzikal deneyime imza atmak üzere "Fi Senfonik" projesi ile ikinci kez bir araya geliyor. İki dev sanatçının bu muazzam iş birliği, 19 Ocak tarihinde Zorlu PSM Turkcell Platinum sahnesinde dinleyicileriyle tekrar buluşacak. Ferhat Göçer'in kadife sesi ile İskender Paydaş'ın yönetimindeki senfoni orkestrasının buluşması, müziğin sınırlarını zorlayan, heyecan verici bir konsepti hayata geçiriyor. Biz de bu eşsiz projenin detaylarına dair sanatçılardan Ferhat Göçer ile bir araya geldik. Usta isme, dinleyicileriyle 19 Ocak'ta yaşanacak müzikal buluşma ve "Fi Senfonik" projesinin perde arkası hakkında sorduğumuz sorularla yaklaştık. İşte, bu muhteşem projenin iç yüzüne dair merak edilenler...

**İskender Paydaş ile bir araya gelerek bu özel projeyi hayata geçirdiniz. Bu fikir nasıl bir süreçten geçerek ortaya çıktı? **

F.G: İlk olarak, İskender Paydaş'ın bir teklifi oldu, "Beraber sahne yapabilir miyiz?" dedi. Ben hiç düşünmeden bu teklifi kabul ettim. Ana odak noktamız, pop müzik ve teknolojiyle sınırlı kalmış, belirli kriterlere göre şekillendirilmiş müziğimizi daha geniş orkestralarla, tüm armonik zenginliği ve görkemiyle sunabilmek oldu. Bu projeyi hayata geçirme amacımız, müziğimizi daha geniş bir perspektifte ifade etmekti.

İki sanatçı arasındaki iş birliğinin dinamikleri hakkında bize biraz bilgi verebilir misiniz?

F.G: Gözlemlediğim kadarıyla, İskender’de benim gibi çok sıkı çalışma disiplini ve prensiplerine sahip, müthiş bir mükemmeliyetçi kişilik. Müzikle ilgili her detayı özenle işliyor, bu özen ve hassasiyet, beni derinden etkiledi. İki mükemmeliyetçi bireyin bu yolculuğunda ortaya çıkacak olan mutlak güzellik, kesinlikle görülmeye değer olacak.

İskender Paydaş'ın yönetimindeki senfoni orkestrasıyla birlikte çalışmak, sahne almak nasıl bir deneyim? Bu orkestranın size kattığı değerleri anlatır mısınız?

F.G: Çok dinamik bir atmosfer var. İskender'in iş disiplini ve kontrolü, aynı zamanda orkestra şefimiz Özge ile birlikte, 50 kişilik orkestramızın tek bir vücut halinde, ortak bir enerji ve dinamizm yakalayarak sahnede muazzam bir görsel armoni ve görkem oluşturmasına katkı sağlıyor. Bu etkileyici atmosfer, izleyicilere seyir zevkini mükemmel bir şekilde iletiyor.

İskender Paydaş 10 Kasım’daki ilk konserinizden sonra “Ferhat Göçer ile her alkış sonrası göz göze geldiğimizde ve konser sonrası iki dost olarak kucaklaştığımızda hissettiklerimizi kelimelerle tarif etmek mümkün değil.” şeklinde bir açıklama yapmıştı. Bahsi geçen o andaki hislerinizi sorsak neler söylersiniz?

F.G: Evet, aynı duygularla hayal ettiğimiz şeylerin yani projenin başlangıcında konuşarak arzu ettiğimiz ve hayal ettiğimiz ne var ise adım adım gerçekleşiyor olduğunu görmenin mutluluğu içerisinde kucaklaşıyoruz.

Seçkin müzisyenlerden oluşan orkestranızla farklı konseptte bir konser sunmanın heyecanı nasıl bir his?

F.G: Rütinleşen günümüz müzik dünyasında, özellikle olağan günlük koşuşturmalarımız içinde, bu kadar keyifli ve güzel bir iş yapmanın bize kattığı nefes ve heyecanı tarif etmek neredeyse imkansız.

Fi Senfonik projesinin oluşumunda size ilham veren faktörler nelerdi?

F.G: Burada, Andrea Rio, Jamie Jarjer ve Yanni gibi isimlerden ilham alarak, senfonik müziğin ihtişamını normal bir pop orkestrasının dinamizmiyle birleştirerek, heyecanı dinmeyen bir konser sunmak, asıl hayalimiz. İlham aldığımız kişiler, dünyanın dört bir yanında bu büyüleyici deneyimi izleyicilerine sunmuş olan kişiler arasında yer alıyor.

Fi Senfonik konserleriniz, senfonik müziği daha geniş bir kitleye ulaştırmayı amaçlıyor. Bu hedef doğrultusunda repertuarınızda hangi türlerden eserlere yer veriyorsunuz?

F.G: Benim ve İskender Paydaş'ın müzikal yolculuğunda çalıştığı önemli isimlerle ürettiği eserlerin, hem kendi bestelerimizden oluşan hem de dünyaca ünlü tanınmış eserlerin Fi Senfoni tarafından yorumlanacağı parçalar repertuarımızda olacak. Baştan sona her biri iz bırakan büyük şarkılar yer alacak. Dinleyiciler, birbirinden büyük ve iz bırakmış bu eserlerle buluşacak, birlikte olacak ve keyif alacaklar.

İki farklı müzikal bakış açısının bir araya geldiği bu proje dinleyicilere neler vadediyor?

F.G: Çok büyük bir görsel şölen sunan bu performans, dinamik ve armonik zenginliklerle dolu, birbirinden güzel şarkılarla muhteşem bir performans sunuyor.

Her sanatçının bir projeden önce belirli beklentileri olur. Bu projeden sizin beklentileriniz nelerdir? İzleyicilerden nasıl bir geri dönüş almayı umuyorsunuz?

F.G: Buradaki hayalimiz, izleyicilerin daha önce görmedikleri izlemedikleri kadar güzellikte, hayal edemedikleri kadar mükemmel bir konser deneyimi yaşayarak buradan ayrılmalarını ümit ediyoruz.

Son olarak, 'Fi Senfonik' projesiyle birlikte müziğinize kattığınız yeni boyutlar ve gelecekteki projeleriniz hakkında bize biraz bilgi verebilir misiniz?

F.G: Tabi ki, ilerleyen zamanlarda birçok güzel projemiz olacak, ancak şu an tamamen Fi Senfonik projesine odaklanmış durumdayız.

BUNLAR DA İLGİNİ ÇEKEBİLİR