MÜDAVİM: UYGAR TAYLAN

Selam Uygar, seni biraz tanıyabilir miyiz?

Kültür-sanat dünyasındaki gelişmeleri yakından takip ediyorum. Fotoğraf ve videonun dışında en temel tutkum müzik. 7/24 kulaklıkla yaşayanlardanım diyebilirim. Gece dışarı çıkmak yerine konser ve festivallerde sosyalleşmekten keyif alıyorum.

Zorlu Performans Sanatları Merkezi’ni senin için özel kılan nedir?

Zorlu PSM’yi benim için özel kılan şey bugüne kadar izlediğim bir çok yıldız ismin yanı sıra PSM konser salonlarında biriktirdiğim anılarım. Hayalini kurduğumuz sanatçılara en yakın noktalardan biri Zorlu PSM.

Zorlu PSM'de en çok zaman geçirmeyi sevdiğin nokta neresi?

Zorlu’da en keyifli anlar konser heyecanıyla kaybettiğin arkadaşlarınla konser sonu tekrar biraraya geldiğin amfi buluşmaları oluyor genelde. Bir kaç kez sahne arkasını da deneyimleme şansım olmuştu. Sonar sırasında sahne arkasında dünyanın en önemli Dj’lerini bir arada takılırken görmek harikaydı. Zorlu PSM’de en çok zaman geçirmeyi sevdiğim nokta ise, o günkü konser ne kadar kalabalık olursa olsun bir şekilde her defasında boş yer bulabildiğim Turkcell Sahnesi’nin en önden sol kısmı. 

Zorlu PSM'de sence hangi etkinlik türleri daha eğlenceli geçiyor? Rock konserleri mi, yoksa elektronik müzikli partiler mi sana daha çok hitap ediyor?

PSM her tür müziğe rahatlıkla ev sahipliği yapabilecek bir kompleks. Ama sanırım ben yine de en çok elektronik müzik partileri ve Sonar Festivali’nde heyecanlanıyorum diyebilirim. Sonar sırasında sahneler arasında dolaşmak ve saat saat kendine program yapmak çok eğlenceli.

Zorlu PSM'de geçtiğimiz yıl katıldığın etkinlikleri düşünürsen, bize bir 'en iyiler' listesi yapar mısın?

Nils Frahm, Röyksopp, Moderat, Max Cooper performansları benim için geçen yılın favorileriydi. Tabii tozu dumana katan Idles performansı ve Foals da kesinlikle yılın en iyilerindendi. Monte Carlo Balesi’nin Romeo ve Juliet temsilini de unutmayalım, nefisti!

Zorlu PSM’de gerçekleşmiş ve etkisinden çıkamadığın bir etkinlik seçmek zorunda olsan, hangisini seçerdin?

Bugüne kadar benim için en özel performanslardan biri 2018 Nisan ayında gerçekleşen Sonar İstanbul festivalinin ikincisinde sahne alan Jon Hopkins’di. Kendisiyle performansı öncesi kuliste tanışıp röprotaj yapmak çok heyecanlıydı. Bir diğer özel performans ise 2019 Haziran ayında gerçekleşen 47. İstanbul Müzik Festivali’nde PSM’de izlediğim ‘Human Requiem’ (Yaşama Övgü) etkinliğini unutamıyorum. Seyircinin sahne üzerinde olduğu etkinlikte izleyicinin arasına karışan Berlin Radyo Korosu’nun 65 üyesi tekerlekli bir piyano ile sahne üzerinde dolaşıp koro parçaları söylüyor, salıncaklar üzerinde sallanıp bir yandan Brahms’ın Alman Reqiuem’ini seslendiriyorlardı. Sahne ile seyirci arasındaki sınırları ortadan kaldıran unutulmaz bir deneyimdi.

Müzik endüstrisindeki gelişmeleri yakından takip eden bir profesyonel olarak, Zorlu PSM'nin nasıl bir misyonu olduğunu düşünüyorsun?

Zorlu PSM’nin diğer kurumların cesaret edemediği isimleri İstanbul’a getirip sahnesinde ağırlamak gibi bir misyonu olduğunu düşünüyorum. Sanatseverlere unutulmaz konser ve tiyatro deneyimleri yaşatıyor, aynı gün içerisinde sahne sanatlarının bir çoğuna ev sahipliği yapabiliyor.

Yakın gelecekte Zorlu PSM'de en çok izlemek istediğin sanatçı kim?

Hayal kurmak gerekirse bir gün İstanbul’da bir Radiohead konseri izlemeyi sanırım hepimiz istiyoruz. Ama daha gerçekçi ihtimallerden bahsedecek olursak The Smile, Fred Again…, Slovdive yakın gelecekte Turkcell Sahnesi’nde konser verse ne harika olurdu.

BUNLAR DA İLGİNİ ÇEKEBİLİR