GEÇMİŞİNDEN GÜNÜMÜZE, DUYGULARINDAN MÜZİĞİNE MABEL MATİZ

Türk müziğinin özgün isimlerinden Mabel Matiz, geçmişin dokusunu bugünün melodisiyle harmanlayarak kendine has bir müzik evreni yaratıyor. 80'ler ve 90'lar Türkçe pop müziğinin etkisi altında büyüyen Matiz, Sezen Aksu'nun "Şinanay"ından Orhan Atasoy'un "Gemiler"ine uzanan bir müzikal yolculuğa çıkıyor. 22-23 Mart tarihlerinde Turkcell Sahnesi'nde gerçekleşecek konserlerinde dinleyicilere unutulmaz anlar yaşatmaya hazırlanan sanatçıyla müzik kariyerinin temellerini attığı Myspace günlerinden günümüzdeki olgun müzikal kimliğine kadar uzanan bir sohbet ettik. Mabel Matiz ile geçmişinden günümüze, duygularından müziğine uzanan bu özel röportajı keşfedin.

Çocukluğun ve ilk gençliğinde 80'ler ve 90'lar Türkçe pop müziğinin etkisi altında büyüdün. Bu dönemlerde en çok etkilendiğin sanatçı veya şarkı hangisiydi?

Dönemin bütün şarkı yazarlarına, öne çıkan, müzikal bir ağırlığı olan albümlerine bir şekilde kulak verdim ve çoğundan etkilendim. Erekli Tunç Stüdyosu’ndaki kolektif üretimlere özellikle hayranlığım ve ilgim vardı. Orhan Atasoy’un Gemiler’i hayatımı etkileyen bir şarkıdır. Görselliğiyle de bana bakış açıları kazandırmıştır.

İlk şarkılarını yazmaya ne zaman başladın? Myspace'te anonim olarak yayınladığın şarkılar, müzik kariyerinin temelini oluşturdu diyebilir miyiz?

Şarkı taslaklarına lisede başlamıştım. İlk şarkımı 2005’te yazdım, hala yayınlanmamış bir şarkıdır o. 2007’de yazdığım Arafta, yayınlanmış ilk şarkım oldu. Demolarımı Myspace’e koymak müzik kariyerimi başlatan, diş hekimliğinden müziğe geçişimi kolaylaştıran önemli bir adımdır.

Müziğindeki birleştirici ve yenilikçi yaklaşımın arkasındaki ilham kaynakları nelerdir?

İnsana ve hayata dair tüm hallerle ilgiliyim. İnsanı yansıtmak, bir şekilde aynı özün parçaları olduğumuz vurgusunu yapmak benim için önemli.

Halk türkülerindeki sadelik, herkese değen o sahicilik beni hep çok etkiler. Ona yaklaşmaya çalışıyorum denebilir. Geleneksel olanı yeni fikirlerle birleştirip yeni bir vizyonla, içine kendi bakışımı da katarak yeniden sunmayı önemsiyorum. Bu anlamda coğrafyamız çok ilham verici zaten.

"Mabel Matiz”, “Yaşım Çocuk", "Gök Nerede", “Maya”, "Fatih" gibi tüm albümlerini ele alırsak; albümlerin arasındaki müzikal evrimini nasıl değerlendirirsin? Albümlerin senin için nasıl bir anlam taşıyor?

İlk albüm söyleme ihtiyacının daha baskın olduğu, geri kalan şeyleri daha az önemsediğim, biçimin ikinci planda kaldığı bir merhaba gibiydi. Her albümde sound’umu da vokalimi de teknik detayları da daha üst bir seviyeye çıkarmaya, kendime yenilikler getirmeye çalıştım.

İlk iki albüm akustik band müziği ve progressive rock karışımı izler taşıyan, pop rock albümlerdi denebilir. Üçüncü albüm Gök Nerede ile birlikte daha pop bir sound yakalamak istedim. Maya’da, aynı Anadolu pop dilinin daha synth ağırlıklı, elektronik, gelişmiş bir versiyonunu denedim. Fatih ise bugüne kadarki en olgun albümüm oldu bence, o da gelişmiş bir Maya’dır mesela. Hem buralı hem de yer yer global bir müzik dili yakalamaya çalışıyorum. Albümler arası bir kan bağı mutlaka oluyor. Albümlerimi, belli dönemler yaşadığım hayatı, duyguları, bakışı yansıtan otobiyografik belgelemeler olarak görüyorum. Günlük paylaşmak gibi bir şey benim için.

Şarkıların genellikle duygusal derinlik taşıyor. Yaratıcılığını etkileyen duygusal bağların hakkında biraz konuşabilir misin?

Duygularımı yoğun ve yüksek yaşayan biriyim. Aşkla, ilişkilerle, oradaki kendimle kafayı bozmuş olabilirim. Bu da bir şekilde şarkılarıma yansıyor. Duygu aktarımı ne kadar çabasız, süssüz olursa şarkıdaki derinlik de o kadar yüksek oluyor sanırım. Birine gerçekten aşık olursam tüm hayatım, düşüncem o olabiliyor. Biraz manyaklık biliyorum. Alışılagelmiş aşk tanımlarından özgürleşmeye çalışıyorum aslında hala bi’ yandan. Bize ait olmayan tonla bilgiyle donatılıyız. Bunlar duygusal bağlarımızın sağlığını etkiliyor. Ama fazla düşünmek de gereksiz. Kafa karışık anlayacağınız.

22-23 Mart tarihlerinde Turkcell Sahnesi’ndeki konserlerine gelecek dinleyicilerinle paylaşmak istediğin özel bir mesajın var mı?

Güzel sürprizlerim olacak. Orada buluşmak dileğiyle.