ERLEND ØYE İLE MÜZİĞİN DERİNLİKLERİNE YOLCULUK

Kings of Convenience ve The Whitest Boy Alive gibi öncü projeleriyle tanıdığımız bu yetenekli müzisyen, 8 Mayıs akşamında Turkcell Platinum Sahnesi'nde bizi Sicilya'nın büyülü atmosferinde sıcak bir müzikal yolculuğa çıkarmak üzere La Comitiva ile birlikte sahneye çıkıyor. Gelin, Norveçli müzik dehası Erlend Øye ile gerçekleştirdiğimiz bu özel röportajla, sanatçının Sicilya'da geçirdiği günlerin detaylarına birlikte inelim.

-Sicilya’ya taşınma kararını nasıl aldın?

Sicilya'ya ilk kez 2008 yılında annemle birlikte geldim. Ve ilk gece tesadüfen pek çok hoş insanla tanışıp, arkadaş olduk ve sonraki günlerde bize bölgeyi gezdirdiler.

Tam iki yıl sonra Ağustos ayında tekrar ziyaret ettim ve kesinlikle inanılmaz olan Sicilya yazını deneyimledim. Aile ile birlikte yapılan kahvaltılar, yüzmek ve güneşlenmek için kayalık plajlara gittikten sonra yine hep birlikte yenen akşam yemekleri ve dondurmalar eşliğinde geçen müthiş bir yazdı.
Sonunda ben ve annem satın alıp restore edecek büyük bir bahçesi olan bir ev bulmayı başardık. Proje o kadar büyüktü ki, tadilatın sorunsuz tamamlanması için buraya taşınmamız gerekti.

-Sicilya’da bir günün nasıl geçiyor?

Moka potumla kahvemi yapıyorum, bir saat bahçecilik, manavdan, kasaptan veya panificio'dan (fırın) yiyecek satın alma gezisi veya bugün yaptığım gibi mesela yeni bir cariola (el arabası) satın almak, öğle yemeği, biraz kestirme, La Comitiva ile prova, Stefano ile masa tenisi, akşam yemeği, bazı aptal eğlenceler, uyumak.

-İtalyan müziği ile ilgili miydin daha önce? La Comitiva'nın temel amacı, 1960'ların ve 1970'lerin İtalyan müziğine bir saygı duruşu olarak biliniyor. Bu döneme olan ilginiz nasıl başladı ve bu müziğin sizin için özel bir anlamı var mı?

Buraya taşındığımda Facebook'ta birçok insanla arkadaş oldum. Bazıları eski İtalyan şarkılarından bazı videolar yayınlıyordu. Hatırlıyorum hatta ilki büyük kadın şarkıcı Mina'nın Cielo In Una Stanza'sıydı.

-Müzikal çeşitliliğinle ilgili de öğrenmek istediklerimiz var. Kings of Convenience, The Whitest Boy Alive ve La Comitiva gibi farklı projelerde yer alıyorsun. Bu farklı müzikal çeşitlilik ve farklı kimlikler arasında geçiş yapmak seni nasıl etkiliyor?

Aslına bakarsanız her şey bir ses, bir ritim bulmakla ilgili. Anlamı olan bir şey yakalamakla... Belirli bir enstrüman kombinasyonundan heyecan duymak. Bir stil bulmak. Onu bulduğunuz anda, tam orada onunla kalın ve o madeni ne kadar derin kazabileceğinizi görün.

-Sicilya'nın etkisi hakkında bilgi alabilir miyiz? Sicilya'ya taşındıktan sonra müziğinde nasıl bir değişiklik oldu? Adanın atmosferi ve kültürü, La Comitiva'nın sound'unu nasıl etkiledi?

Sicilya’daki sosyal etkinliklerin çoğu dışarıda olduğundan dışarıda anlamlı müzik yapmak mantıklı. Bu büyük bir etki mesela. Ama belki de en büyük etki, “Comitiva Extended” diyebileceğiniz Sicilyalı müzisyenlerden oluşan grubun, akşam yemeklerindeki partilerimizde yaptıkları coverlarla beni etkilemesidir. Burada Küba'dan, Brezilya'dan, Sicilya'dan, Meksika'dan, Kolombiya'dan, İtalya'dan şarkılar bulup şarkı söylemeyi ve çalmayı öğrenip bunları sosyal toplantılarda paylaşmanın bir yolu var. Bu burada mümkün. Üstelik sahnede de değil, sadece insanların evlerinde.

-Dil senin için bir bariyer değil gibi. Norveççe, İngilizce ve İtalyanca gibi farklı dillerde şarkı söylüyorsun. Farklı dillerde müzik yapmanın yaratıcı sürecine etkisi nedir?

Farklı diller farklı türde şarkı yazımına olanak sağlar diye düşünüyorum. Örneğin İtalyanca, yavaş romantik şarkılar için çok uygun bir dildir.

-Dinleyicilerinle nasıl bir bağ kurmayı başarıyorsun? Müziğini dinleyip, bir bağ kuran insanlara ne tür bir hissiyat yaşatmayı amaçlıyorsun?

Bu soruya tüm projelerimi de içerecek şekilde cevap vermek isterim; canlı şovlarımızın tümü, önce dikkat toplamaya sonunda ise izleyiciyi bizimle birlikte dans etmeye veya şarkı söylemeye dahil etmekten ibarettir.

-Sicilya’ya taşındıktan sonra birlikte müzik yapmaya başladığın La Comitiva ile 5 yıldır birlikte bazı parçalar yayınlıyorsunuz en son 2023’ün Ağustos ayında “Mornings and Afternoons” isimli bir single yayınladınız. Yakın zamanda yayınlanacak bir albüm üzerinde çalışıyor musunuz?

Evet, ilk albümümüz “La Comitiva” plak olarak 19 Nisan'da, dijital versiyon olarak ise 17 Mayıs'ta çıkıyor.

-Son olarak; bir gün birçok hayranının olduğu Türkiye’de de La Comitiva bir proje grubu kurar mısın acaba?

Eğer bir gün Türkiye'ye taşınırsam bu kesinlikle olur buna hiç şüphem yok.

BUNLAR DA İLGİNİ ÇEKEBİLİR