DİNÇER ÜNER İLE ASTRO SAHNE

Merhaba Dinçer Bey, astrolojinin eğlenceli yüzünü anlatan ve kendi hayatınızdan yola çıkan "Astro Sahne" gösteriniz hakkında birkaç sorumuz olacak. Astrolojiye olan ilginiz nasıl başladı ve bu konuda kendinizi nasıl geliştirdiniz?

Astrolojiye olan ilgim, 9-10 yaşlarındayken bir öğretmenimin verdiği ödevle başladı. İstanbul'a üniversite okumak için geldiğimde astrolojiyle ilgili kaynaklara ve gruplara ulaşmaya başladım. Sonrasında eğitimler aldım ve hala bu eğitimlere devam ediyorum. Astroloji bitmeyen bir yolculuktur.

"Astro Sahne" gösterisi, sizin kendi astroloji yolculuğunuzdan esinlenerek hazırlandı. Kendi hayatınızda astrolojinin size nasıl bir etkisi oldu?

Astrolojinin bana en büyük etkisi, kendimi daha iyi tanımama yol açması oldu. Attığım adımlarda, bir gökyüzü pusulası kullandığım için hayatımı kolaylaştırdı. Hayata farklı bir pencereden bakabilmeme yol açtı. Astroloji, zihni ve aklı açan bir yerdir. Hayatın döngülerden meydana geldiğini, aslında çok kopyala-yapıştır hayatlar yaşadığımızı, geçmişte meydana gelen olayların aslında gezegensel döngülerle tekrar tekrar meydana geldiğini görmekte oldukça ilginçtir. Astroloji, hayatı çözmek için ufak bir iplik.

Astro Sahne’nin ortaya çıkış hikayesini sizden dinleyebilir miyiz?

"Astro Sahne" aslında iki kişilik bir proje olarak başladı. Bir arkadaşımla birlikte bu projeyi gerçekleştirecektik çünkü birlikte verdiğimiz seminerlerdeki uyum ve enerji herkes tarafından çok beğenilmişti. Ancak, fikir ayrılıkları nedeniyle proje tek başıma devam etti. Formatını değiştirip, daha samimi bir yerden ele alarak kendi astrolojik hikayemi yazdım. Sonrasında yönetmenimiz Murat İpek ile sahne hazırlık sürecine başladık. Kendisi beni sahneye alıştırdı ve sahneden çok korkan biri olmama rağmen, beni sahneye hazırladığı için kendisine minnettarım.

Astroloji hakkında yanlış bilinen konular sizce neler? Bu konuları gösterinizde nasıl ele alıyorsunuz?

Astro Sahne’de birçok konuya değiniyoruz. Gölge sentez burçtan, yükselen burçlara, saturn döngüsünden, element dengelerine birden fazla konudan bahsediyorum. Astrolojide birçok yanlış bilinen öğe bulunuyor. Örneğin, yükselen burçların 30 yaşından sonra geçerli olduğu söyleniyor ancak bu bilgi yanlış. Yükselen burcumuz doğduğumuz andan ölüme kadar geçerlidir.

Gösterinizde astrolojinin iş hayatına ve ilişkilere olan etkilerinden bahsediyorsunuz. Astrolojinin kişisel gelişime etkisi hakkında neler düşünüyorsunuz?

İnanılmaz önemli. Öncelikle kişinin kendini tanıması yolunda önemli bir araç olarak görüyorum. Kişi kendini ne kadar iyi tanırsa, potansiyellerini ne kadar iyi keşfederse; hayatı bir o kadar daha kaliteli ve keyifli yaşar. Özel hayat, para ve sosyal ilişkilerin bütünlüğünde önemini gösterir. Örneğin; potansiyel para kazanma noktalarınızı bildiğinizde, gereksiz projelerde zaman ve para kaybetmezsiniz. Hatta sağlık konusunda da hangi hastalıklara yatkınlığınızın olduğu bilirseniz hayatınızı ona göre şekillendirebilirsiniz. O yüzden kişisel gelişimde astrolojinin etkisinin çok büyük olduğunu düşünüyorum.

Gösteride seyircilerle nasıl bir etkileşim oluyor?

Astro Sahne, interaktif bir gösteridir ve seyircilerle sürekli etkileşim halinde oluyoruz. Gösterinin belirli bölümlerinde, seyircilerden sorular alıyorum, doğum haritalarına bakıyorum ve birlikte eğlenceli bir şekilde zaman geçiriyoruz. Seyirciler, sahnede olmaktan, dikkat çekilmekten ve ilgilenilmekten keyif alıyorlar.

2023'e dair astrolojik öngörüleriniz nelerdir? Bu yıl için bizi neler bekliyor? Özellikle hangi burçlar için önemli değişimler olacak?

2023 astrolojik öngörülerine göre, bu yıl güneş ve ay tutulmaları Koç ve Terazi burçlarında başlayacak. Bu durum, Nisan ayından itibaren 18 ay boyunca savaşkan bir enerjinin yükselişte olacağına işaret ediyor. Ayrıca, Mart ayında Pluton Kova burcuna geçti ve bu da dijital, teknolojik, uzay ve yapay zeka gibi konuların hayatımızı daha fazla ele geçireceği bir sürecin başlangıcına işaret ediyor. Liderler ve yöneticilerde değişimlerin yaşanacağı bir yıl bizi bekliyor. Özellikle Kova ve Aslan burçları için önemli dönüşümler ve değişimler olacak. Hayatlarında bulundukları yer, yaşadıkları alan, hedefleri ve amaçları oldukça değişecek. Jüpiter'in 14 Mayıs'tan sonra Boğa burcuna geçmesi, Boğa, Başak ve Oğlak burçları için oldukça şanslı ve bereketli bir sürecin başlangıcına işaret ediyor. Satürn'ün Balık burcuna gelmesi ise değişken burçlar (İkizler, Başak, Yay) ve özellikle Balık burçları için 2,5 sene boyunca zorlu bir sürecin başlangıcına işaret ediyor. Bu süreçte, hayatın sorumlulukları ve sert yüzü ile yüzleşmeleri gerekebilir, ancak yeni sorumluluk alanları keşfetme fırsatları da olacak.

29 Ekim 2013 doğumlu Akrep burcu Zorlu PSM için neler söylemek istersiniz?

Zorlu PSM'nin doğum haritasına baktığımızda, oldukça güçlü ve kararlı bir yapısı olduğunu görüyoruz. Akrep burcunun güçlü ve tutkulu enerjisi, PSM'nin uzun vadeli hedeflerine ulaşma konusundaki azmini arttırıyor. Aynı zamanda, Başak burcundaki Ay ve Mars'ın etkisiyle, detaylara çok önem veren ve işlerin mükemmel olmasını isteyen bir yapıya sahip olduğunu söyleyebiliriz.

PSM'nin insanların kendilerini evlerinde hissetmelerini sağlaması, Yengeç burcundaki Jupiter'in etkisiyle olabilir. Bu, müşteri memnuniyetinin önemini vurguluyor ve PSM'nin müşteri ilişkilerine önem vermesi gerektiğini gösteriyor. Ayrıca, Venüs'ün Yay burcunda olması, PSM'nin uluslararası projelerde başarılı olacağına işaret ediyor. Bu, yabancı müşterilerle iş yapma ve yurtdışındaki işletmelerle iş birliği yapma konusunda PSM'nin avantajlı bir konumda olduğunu gösteriyor. Son olarak, Güneş ve Satürn'ün Akrep’te kavuşumu burcunda olması, PSM'nin güçlü ve sürdürülebilir bir kurum olarak varlığını devam ettireceğini gösteriyor. Ancak, bu aynı zamanda daha fazla sorumluluk almayı ve büyümeyi gerektiriyor. PSM, gelecekte daha büyük hedeflere ulaşmak için sürekli olarak kendisini geliştirmeli ve büyütmelidir.