Anıl Durmuş, Türkiye'nin genç pop müziği sahnesinde kendine sağlam bir yer edinmiş, başarılı ve yenilikçi bir müzisyen olarak öne çıkıyor. Müzik kariyerine erken yaşlarda Facebook ve YouTube platformlarında paylaştığı şarkılarla başlayan Anıl, hızla popülerlik kazandı. Özellikle geçtiğimiz yıl Zorlu PSM'de gerçekleştirdiği konser, soldout olmasıyla dikkat çekti ve bir yıl sonra aynı sahnede tekrar performans sergileyecek olmanın heyecanını yaşıyor. Bu röportajda, Anıl Durmuş'a genç pop müziği sahnesindeki yerini, müziğe olan tutkusunu, geçtiğimiz yılki konser deneyimini, kariyerindeki değişimleri, gelecek projelerini ve Zorlu PSM'de tekrar sahne alma heyecanını sorduk.
Geçtiğimiz yıl ilk kez sahne aldığın Zorlu PSM'de soldout olan bir konserin ardından tekrar sahne alacak olmak, senin için nasıl bir duygu?
Zorluda sahne alacak olmak inanılmaz heyecan verici bizim için. 16 Şubat’ta tekrardan Zorlu PSM’deyiz. Hazırlıklara başladık. Bu sefer daha özel bir görsel ve işitsel performans yeni bir şov ortaya koyacağız.
Geçen yılki konserin atmosferinden bahsetmek ister misin?
Geçen sene Zorlu PSM’deki konserimiz inanılmazdı. Seyirciyle yaşadığımız bağ ve deneyim eşsizdi diyebilirim.
Müziğe olan ilgini ne zaman ve nasıl keşfettin? Ortaokul ve lise dönemlerinde öğretmenlerin sık sık sana "Anıl, kalk bir şarkı söyle" dediği öğrenci miydin?
Çok klasik bir cevap vermiş olacağım ama doğru olan biraz klasik ve klişe olabiliyor; ilkokulda çok değerli bir öğretmenimin beni tahtaya kaldırmasıyla başlayan hikaye bu. Beni sürekli teşvik etmesi, inandırması ve sahneye çıkarmasıyla başlayan bir serüven…
Kariyerine erken yaşlarda önce Facebook, ardından YouTube'da paylaştığın şarkılarla başladın ve hızla popüler oldun. Yaklaşık on sene önce O Ses Türkiye'deki performansın ile dikkatleri üzerine çekmeyi başardın. Sosyal medya aracılığıyla seslendirdiğin parçaları büyük kitlelere ulaştırmayı başarmış biri olarak, dijital çağın günümüzde geldiği noktanın en büyük örneklerinden biri olduğunu söyleyebiliriz. Tüm bu süreçler hakkında neler hissediyorsun?
Sosyal medyayla hiç ilişkisi olmayan biri olarak tamamen bir arkadaşımın vesilesiyle dahil olup, inanılmaz büyük kitlelere ulaştığımız heyecan verici bir duyguydu benim için. Sonrasında müzik yapma olayını daha çok idrak ettiğim bir dönem oldu, çok da keyifliydi. Hep böyle devam etmesini diliyorum.
Müzik hayatına başlamadan önceki süreçten bugüne kat ettiğin yolları anlatır mısın? Şarkılarını kaydedip Facebook'ta paylaşan Anıl ile bugünkü Anıl arasında ne gibi farklar olduğunu düşünüyorsun?
Facebook zamanları.. Kameralı telefonların daha yeni yeni aktif olduğu dönemden bahsediyoruz. İmkanlarımız da çok kısıtlı olduğu için, telefon bulabildiğimiz zaman bir şeyler çekebiliyorduk ancak. Keyifli zamanlardı. O yüzden de daha sık üretiyorduk imkan bulduğumuzda. Bir araya geldik mi bir video değil, üç dört video birden çekiyorduk. Şu an daha oturaklı daha ne istediğini bilen bir Anıl var diyebilirim. Müziği keşfetmeye daha çok kendini vermiş, yeni yollar, yeni sound’lar arayan bir Anıl var.
Müzikal anlamda kimlerden etkilendin?
Çok kült isimler var. Barış Manço’dan Müslüm Gürses’e, Sezen Aksu’ya kadar uzanan. Ben Türkçe şarkı dinlemeyi çok seviyorum açıkçası. Anlamlı olduğunu düşündüğüm, gerçek olduğunu hissettiğim her şeyden etkileniyorum.
Müzikal kariyerine ilham kaynağı olarak baktığında, Onno Tunç'un eserleri ve etkisi senin için ne derece önemli?
Onno Tunç müzikteki başka bir parantez. Çünkü inanılmaz bir yetenek, müthiş bir ilham kaynağı. Tabi ki ondan çok etkilendim ve önemli biri. Kendisinden hala etkilenmeye devam ediyorum. İyi ki bu eserleri yapıp bizlerle paylaşmış.
Müzik senin için ne ifade ediyor?
Müzik benim için kendimi insanlara anlatabileceğim, insanlara dokunabileceğim aşık olduğum bir alan. Şarkı ürettiğim her an, kendi içimden parçaları şarkılarım aracılığıyla insanlara sunduğum her an benim için tarifi olmayan eşsiz bir şey.
Seni sen yapan şarkıları sorsak, hangi parçaları sıralarsın?
Her şarkımı severek yapıyorum. Çünkü hepsinin ayrı ayrı kendi zaman dilimlerinde beni ben yapan bir yeri var.
Kariyerinin başlangıcında birçok single yayınladın ve ardından 2022'nin Ekim ayında "Senden Yolum Geçmez" isimli ilk albümünü piyasaya sürdün. Son dönemlerde ise akustik parçalara yönelmiş görünüyorsun. Albüm yayınladığın dönemde, ilerleyen projelerinin arasında bir akustik çalışma da mı var, yoksa başka bir tarzı mı denemeyi düşünüyorsun?
"Senden Yolum Geçmez" albümü çok keyifli bir albümdü. Akustik parçalar ise benim içimden geldiği gibi davrandığım en sade, en duru halim gibi. Ev gibi benim için. Ondan her zaman kalbimde ayrı bir yeri olacak. Evlerde olmak dinleyenin masasında, salonunda onunla olmak gibi geliyor.
Yeni sound'lar kovalamayı seven bir müzisyen olarak, müziğinde hangi yenilikçi ve farklı unsurları aramayı tercih ediyorsun?
Yeni sound'lar yeni müzikler keşfetmek ve karşılaşacağın yeni şeylere heyecanla açık olmak demek. Ondan aslında denize girerken denize girersin. Koy, plaj iskele değişir ve asıl olan denizde olmak ve yüzmektir.
Gelecek projelerin hakkında bize biraz ipucu verebilir misin? Yeni albüm çalışmalarına ne zaman başlıyorsun?
Albümden önce hazırladığımız yeni single’lar var dinleyenlerimizle buluşturmak istediğimiz. Ve yeni içerikler var. Daha sonrasında bir albüm sürecine gireceğimizi söyleyebilirim ama detaylarının şimdilik sürpriz olarak kalmasını isterim.
2021 yılında Mert Demir tarafından yazılan, bestelenen ve düzenlenen "Başlangıç" adlı parçanın video klibinde doğal güzellikler ve ayrıca senin akrabalarının da yer aldığını öğrendik. Bu klibin çekim süreci ve aile üyelerinle birlikte çalışma kararı nasıl ortaya çıktı?
Aile fertleri ile bir şey yapmak istiyordum. Bu da başlangıç klibine nasip oldu. Çok değerli arkadaşım Melih Kun, o zaman daha tanışmıyorduk tabi. İşlerini çok beğeniyordum. Aile fertlerimi içeren, köyümden geçen bir fikrim olduğundan bahsettim Melih’e. Onun da çok hoşuna gitti bu fikir. Bir hafta bizim köyde kaldık Melih ile. Kısa film tadında geçti biraz. Benim için de muazzam bir hatırla oldu. Burdan Melih Kun’a çok teşekkür ederim.
Sesin doğallığıyla öne çıkıyor ve müziğinizi belirli bir kalıba sokmaktan kaçınıyorsun. Peki, bu duru ve özgün sesini bulma ve müziğini çeşitlendirmeye yönelik yaklaşımın nasıl gelişti?
Hep içten davranarak, istediğim anı yaşayarak, hayattan keyif alarak. Bu, çok büyük planlar yapmayarak olan bir şey aslında. Tamamen içimden geldiği gibi davrandığım için bu özgün tavırlar bende olmaya başladı sanırım. Diğer türlü de davranamıyorum işin açıkçası.
Türkiye'de genç pop müzik sahnesinde yeni yükselen isimlerin arasında yer alıyorsun. Köfn, Mert Demir, Evdeki Saat gibi isimlerle birlikte bu yeni nesil pop müziği nasıl tanımlarsın?
Pop müzik inanılmaz keyifli ve çok iyi yapan insanlar var. Herkes çok yetenekli ve hepsi de büyük katkılar sağlıyorlar. Yeni sound’lar, yeni arayışlar umut vadedici ve heyecan verici.
Yeni arabesk akımından gelen bir sanatçı olarak, müzik tarzında hangi unsurları öne çıkarıyorsun ve bu akıma katkı sağlamak adına neler yapıyorsun?
Ben kendimi büyük kalıplar içinde görmüyorum açıkçası. İnandığım parçalar yapmak benim amacım. Tabi ki farklı tarzları sevdiğim için bazen bu türler parçalar veya bütünler görebilmemiz normal oluyor. Benim yapmak istediğim içimden geleni en iyi ortaya koyabileceğim yollar bulmak. En doğru sentez ve en doğru saflığı yakalayabilmek.
Zorlu PSM sahnesine yaklaşık bir yıl sonra tekrar döneceksin. Konserin öncesinde beklentilerin neler?
Bu sene 16 Şubat’taki konserimiz için görsel ve işitsel anlamda özel bir hazırlık içerisindeyiz. Gelenlere yepyeni bir deneyim yaşatmak istiyoruz.