NEW YORK ÜÇLEMESİ: HEM TANIDIK HEM YABANCI BİR DÜNYA

ALİ ÖNDER - VOX ARTISTICA

Bu yıl 20 Ekim–22 Kasım 2025 tarihleri arasında gerçekleşecek 29. İstanbul Tiyatro Festivali kapsamında izleyeceğimiz önemli oyunlardan biri de Paul Auster’ın başyapıtı New York Üçlemesi’nin etkileyici bir serbest uyarlaması. En Votre Compagnie topluluğu tarafından sahnelenen ve Théâtre de la Ville-Paris ortak yapımcılığında gerçekleştirilen oyun, 21 ve 22 Kasım tarihlerinde Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi’nde olacak.

Usta yazar Paul Auster’ın 1985-1987 yılları arasında yazdığı 3 eserden oluşan New York Üçlemesi, her hikâyenin birbirine dokunduğu, aralarında zekice kurgulanmış bağlantıların olduğu bir üçleme. Paul Auster, farklı zamanlarda yazdığı bu üç romanı (Cam Şehir, Hayaletler, Kilitli Oda) “rastlantılar” arasında gezinen postmodern polisiye anlatılar olarak kurguluyor. Yazar, üç anlatıda da gizem dolu noir kurgularının alt metninde derinleşiyor, rastlantı da dahil olmak üzere birçok kavramın anlamını sorgulatıyor ve yine çoğu eserinde olduğu gibi kimlik üzerine bir düşünme sunuyor. Bu nedenle Paul Auster'ın New York Üçlemesi, sadece bir dedektif romanı koleksiyonu değil; kimlik, dil ve gerçekliğin kaçınılmaz doğası karşısında derinlemesine keşifler yapan kült bir eser olarak biliniyor.

“Her büyük roman gibi bu üçleme de insanlık durumunun tüm büyük temalarını içinde barındırıyor.”

Festival d’Anjou’nun En İyi Yönetmen Ödülü’ne layık görülen ve ARTCENA bursu ile onurlandırılan oyun yazarı Igor Mendjisky tarafından sahneye uyarlanan New York Üçlemesi oyunu da tıpkı uyarlandığı eserlerde olduğu gibi hayatımızı şekillendiren kavram ve duyguların peşinden gidiyor. Bunu yaparken de âdeta büyülü bir gerçeklik yaratıyor. Metninin gücü, büyük çaplı tiyatro prodüksiyonu ve oyuncuların performanslarıyla ön plana çıkan oyunda, izleyici gizemli bir bilinmeze sürükleniyor; oyunun sonunda da şu sorularla baş başa kalıyor: Kim olduğumuzu nasıl bilebiliriz? Rastlantı dediğimiz şey gerçekten var mı? Hayatta başımıza gelenler, karşılaştığımız şeyler kader mi?

Okuyanları sinematik bir evrendeymiş gibi hissettiren New York Üçlemesi’nin tiyatro uyarlaması, izleyicilerin bu sinematik evrenin göz alıcılığına daha da fazla kapılmasını sağlıyor. Üstelik oyunun kadrosunda Fransa’nın önemli oyuncularından biri olan, sinema ve tiyatroda sergilediği dikkat çekici performanslarıyla bilinen, Netflix’in ses getiren Call My Agent dizisindeki Colette Brancillon karakterine hayat veren Ophélia Kolb da yer alıyor.

Anlatıcının, sahnede bir radyo programı sunucusu olarak karşımıza çıktığı oyunda, izleyici onunla birlikte New York hikâyelerinin kalbine sürükleniyor. Auster’ın eserlerinin metinlerarası zenginliğinden güç alan oyunun kurgusu da eserde olduğu gibi pek de alışık olmadığımız bir New York tasviriyle şehrin tekinsizliğini gösteriyor, onun hareketli ve sürprizlerle dolu yapısı ve birbirine dokunan hayatlar üzerinden şekilleniyor. İzleyicilerin hem bu şehrin gizemine kapılacağı hem de modern dünyadaki varoluşsal sorunları hissedeceği oyun; aşk, dostluk, yalnızlık, delilik, keşif gibi kavramları ustalıkla işlerken kimi zaman da gerilim dolu anlar içeren anlatısıyla farklı bir deneyim sunuyor.

Auster’ın bizzat temas ettiği ve onay verdiği son projelerden biri olarak karşımıza çıkan oyundaki performanslar, romanlardaki kimlik sorununa ayna tutmak ve parçalanmış kimlikleri ifade etmek açısından değerli. Üç anlatıda da okurken derinlemesine hissettiğimiz karakterlerin takıntılarını, paranoyalarını, olay örgüsünde kaybolmuşluk hislerini tiyatro sahnesinde izlemek oldukça ilginç bir deneyim olacak. Ayrıca Bertolt Brecht'in yabancılaşma etkisinin izinde, Auster’ın yarattığı bu güçlü ve derin karakterlerin doğrudan izleyiciye hitap edip kendi varlıklarını anlatı içinde sorgulamaları, oyun boyunca sahne ile izleyici arasındaki sınırları da ortadan kaldıracak, izleyicileri hayattaki kendi rollerini sorgulamaya itecek.

Tıpkı Auster'ın eseri gibi, keşiflerle dolu bir labirente benzeyen New York Üçlemesi oyunu, izleyicileri kurgu ile gerçeklik, kimlik ve anonimlik arasındaki sınırların bulanıklaştığı bir dünyaya davet ediyor.

BUNLAR DA İLGİNİ ÇEKEBİLİR