Kanadalı müzisyen Marie Davidson, günümüz elektronik müzik sahnesinde attığı her adımla heyecan uyandıran simalardan biri. Şimdi, Sónar Istanbul’un konuğu olarak Zorlu PSM’de sahne alacak müzisyenin yolculuğundan dikkat çekici duraklara bir bakma zamanı.
Marie Davidson ismi telaffuz edildiğinde, zihninizde davul makineleri ya da analog synthesizer seslerinin yankılanması muhtemel. Üretimleri otoriteler tarafından minimal wave ve techno gibi janrlar ile etiketlense de dans müziğinin karanlık taraflarına ilgi duyduğunu söylemek, onun geniş bir alana yayılan müzikal haritasına isabetli bir çatı kuracaktır.
Solo kariyerine geçmeden önce, Davidson’ın yıllar içinde parçası olduğu grupları anmakta fayda var. Xarah Dion’la kurduğu ve 2010’da Constellation etiketiyle bir albüm yayımladığı grubu Les Momies de Palerme, müzisyenin diskografisindeki nadir psikedelik rock açılımlarından biriydi.
Aynı zamanda eşi olan Pierre Guerineau ile hayat verdiği Essaie Pas ise Marie Davidson’ın adının daha geniş kitleler tarafından duyulmasına sebep olan grup oldu. 2010’larda dört albüm yayımlayan ikili, darkwave ve electro tınıları arasında oldukça retro dokulu ama orijinal işler üretti. Chris & Cosey, Giorgio Moroder, Cold Cave gibi grup ve müzisyenlerle kıyaslanan Essaie Pas, DFA etiketli son iki albümü ve 2019’da çıkan bir EP’nin ardından sessizliğe büründü.
Essaie Pas ikilisinin yanına Asaël R. Robitaille’i alarak kurduğu L'Œil Nu ile de 2020’de tanıştık. Üçlünün, Marie Davidson’ın kulüp kültüründen biraz uzaklaşma motivasyonuyla fitilini yaktığı tek albümü Renegade Breakdown, 10 şarkıdan oluşuyor fakat her şarkı birbirinden farklı lezzetler barındırmakta. Parıltılı pop numaraları, bol yankılı synthwave sekansları, hatta caz titreşimli lounge denemelerini bir araya getiren albüm Ninja Tune etiketiyle yayımlanmıştı.
2012’de kendi adını taşıyan altı şarkılık bir EP’yi bağımsız olarak yayımlayan Marie Davidson, yıllar içinde Holodeck ve Ninja Tune’un da aralarında olduğu pek çok etkileyici plak şirketi ile çalışacağı solo serüvenini başlatmıştı. Bir yandan gruplarıyla heyecan verici yayınlar yaptığı 2010’lara tam dört solo albüm sığdırdı: Perte d'identité (2014), Un autre voyage (2015), Adieux au dancefloor (2016) ve Working Class Woman (2018).
Müzisyenin proto-industrial, Italo Disco ve electro gibi tutkularını bugüne dek hiç olmadığı kadar doğrudan ve filtresiz şekilde sunan son albümü Working Class Woman, muhtemelen kabarık külliyatının en büyük yankı uyandıran işleri arasında başı çekiyor. Polaris Müzik Ödülü’ne aday gösterilen albümün hit parçası “Work It” için Soulwax’in yaptığı remiks de kısa sürede dünya çapında dans pistlerinin favorisi hâlini almıştı.
2025’le birlikte tekrar sahalara dönen Marie Davidson, yaratım sürecinde Soulwax ve Pierre Guerineau ile ortaklaştığı yeni albümü City Of Clowns’u 28 Şubat’ta yayımlandı.
Belçika merkezli, bizzat Soulwax üyeleri tarafından kurulan ve yenilikçi elektronik müziklere merak duyan dinleyicilerin favorilerinden birine dönüşen DEEWEE etiketi taşıyacak albümün turnesi kapsamında Sónar Istanbul’a konuk olacak Marie Davidson, bu koleksiyonla tekrar kulüp atmosferine dönüşünü müjdeliyor. Tabii ki ondan alıştığımız şekilde kendine özgü ve bir miktar karanlık dokunuşlarla…