FONTAINES D.C.: KÖKLERİNE BAĞLI MÜZİĞİN İNCİSİ

2014'te Dublin'in sokaklarında doğan Fontaines D.C., müziğindeki köklerine duyduğu derin bağlılık ve kendine özgü sesiyle dikkat çeken bir grup. Post-punk, goth ve alternatif rock gibi çeşitli türlerden ilham alarak, bu etkileri kendi yerel kimliği ve müzikal geçmişiyle birleştiriyorlar. Bu makalede, 20 Ağustos gecesi Turkcell Sahnesi'nde izleyeceğimiz Fontaines D.C.'nin müzikal köklerine olan bağlılığını, İrlanda kültürüne duydukları sevgiyi ve müzikleri aracılığıyla ifade ettikleri benzersiz hikayeyi keşfedeceğiz. 'Skinty Fia' albümünden ilham alan şarkı sözleri ve Dublin'den Londra'ya taşınma deneyimleri üzerinden grup üyelerinin müziğindeki derinlik ve özgünlüğü inceleyeceğiz.

Fontaines D.C., müziklerinde köklerine önem veren bir grup olarak bilinir.

Grup üyeleri, özellikle İrlanda'nın kültürüne, tarihine ve Dublin şehrine olan bağlılıklarıyla tanınır. Şarkı sözlerinde ve müziklerinde İrlanda'nın zengin kültürel dokusundan esintiler bulunabilir.

Fontaines D.C.'nin müziği, post-punk, goth ve alternatif rock gibi türlerden etkilenirken, bu etkileri kendi yerel kimliği ve müzikal geçmişiyle harmanlar. Grup, Dublin'in sokaklarını, yaşam tarzını ve insanlarını müziklerinde yansıtarak kendi benzersiz sesini oluşturur. Bu, onların müzikal tarzını sadece bir türden çok, kendi köklerine ve çevrelerine bağlı bir şekilde tanımlamalarına yardımcı olur.

Fontaines D.C.'nin müziğindeki köklerine önem verme yaklaşımı, grup üyelerinin yerel kültürlerine olan saygılarını ve müziğin evrensel ve yerel öğelerini bir araya getirme çabalarını yansıtır.

İlk büyük single'larından birinin başarıya ulaşmak için Dublin'den kaçmakla ilgili iri yarı bir marş olduğunu hatırlamakta fayda var. “Eğer bir rock yıldızıysanız, porno yıldızıysanız, süperstarsanız ne olduğunuzun bir önemi yoktur.” 2019'un çıkış yapan ilk albümü Dogrel'in önemli marşı olan 'Boys In The Better Land'de solist Grian Chatten kendine iyi bir araba al, buradan defol' diye bağırıyordu. Covid salgının ortasında kariyer fırsatlarından yararlanmak için Dublin'den Londra'ya taşınmanın, Fontaines DC'yi İrlandalılarına daha sıkı tutunmaya teşvik ettiği açık.

Skinty Fia'da İrlanda ruhundan bolca var. Bu Skinty Fia’nın “Geyiğin lanetlenmesi" anlamına gelen eski bir Galce küfür olmasından tutun da anavatanlarıyla karmaşık bir ilişkiyi ifade eden, ona duyulan özlem duygusu ve onu terk etmenin çelişkili suçluluğunu içeren şarkı sözlerine kadar iniyor. Bloomsday'de, “Her zaman yağmurlu ve her zaman karanlıktır” gibi vatan hasretiyle dolu bir cümleyle acı çekerken, “Roman Holiday” ile Londra'ya alışmaya çalışıyor gibiler. Chatten'in, tarihsel olarak istismar edilen ve küçümsenen bir başka ülke için terk ettiğini hissettiği ülkeye yazdığı çelişkili bir aşk mektubu “I Love You”.

Gelin albümlerine şöyle bir göz atalım. Bu aynı zamanda İrlandalı grubun müzikal gelişimi ve değişimi hakkında da bize ipuçları verecek.

Şarkılarında şiirsel bir yaklaşım ve sözlerinde derin anlamlarla dolu bir indie rock kaydı olan ilk albümleri "Dogrel" ile öyle büyük beğeni topladılar ki; 2019 yılında Mercury adaylığı kazandılar.

2020’de yayınlanan, dinleyicilerine her şarkısı soyut ve duygusal bir deneyim gibi hissettiren "A Hero's Death" adlı ikinci albümleriyle, tarzlarında post-punk’a yaklaşan bir evrim gösterdi kendini. Topluluk, “En İyi Rock Albümü” dalında ilk kez Grammy adaylığı kazanırken, bir sonraki yıl gerçekleşen NME Awards 2022'de Best Band In The World ve 2023’teki Brit Awards’ta da “Best International Group” ödülünü kazanacağının sinyallerini veriyordu.

Üçünü albüm Skinty Fia'nın yayınlanmasından önce yayınladıkları 3-4 single gerçekten de harika bir albümün geldiğinin habercisi olmuştu. Son yıllardaki en büyük ‘ballad’ I Love You’nun sürüklediği bu albümde inceden bir tarz değişikliği mevcuttu. Damarlarındaki asil kanlarında taşıdıkları post-punk aşklarına Skinty Fia ile biraz goth biraz da alternative rock eklediler. Ve, şimdiye kadarki en oturaklı işlerine imza attılar.

BUNLAR DA İLGİNİ ÇEKEBİLİR