60 ve 70’li yılların İtalyan melodilerinden esinlenen, Akdeniz'in sıcaklığını hissettiren bir müzikal deneyime hazır olun. Erlend Øye ve La Comitiva, sıcak Akdeniz melodilerini 8 Mayıs Çarşamba akşamı Zorlu PSM'deki Turkcell Platinum Sahnesi’ne taşıyor. Bu özel geceyi biletler tükenmeden kaçırmamanızı öneririz.
Norveçli müzik dehâsı Erlend Øye, La Comitiva grubunun kurulmasında öncelik etti. Kings of Convenience ikilisinin yarısı, The Whitest Boy Alive’ın solisti ve gitaristi Erlend; besteci, müzisyen, yapımcı, şarkıcı ve söz yazarım kimliğiyle “On parmağında on marifet” deyiminin işaret ettiği sanatçılardan. La Comitiva’nın hikayesi ise Erlend’in 2012 yılında Sicilya’nın Ortigia kentinde verdiği küçük bir konser esnasında başladı. Müzisyen, annesi ile birlikte taşınmak için Syracuse şehrinde bir ev satın aldı. Kariyerinin bu döneminde her yaşadığı ülkede bir grup kurma tutkusu olan Erlend, Sicilya’nın büyüleyici atmosferiyle solo kariyerine odaklandı.
Norveç'ten Almanya'ya, Şili'ye ve Sicilya'ya: Erlend Øye'nin Dur Durak Bilmeyen Müzikal Macerası
Erlend, 2013’te İtalya’dan aldığı ilhamla İtalyanca şarkı söyledi ve “La Prima Estate” adlı harika bir single yayınladı. 2014’te ikinci solo albümünü yayınladı fakat bir yandan da The Whitest Boy Alive projesinin sona erdiğini duyurdu. Ardından Sicilya’nın yerlisi olan üç müzisyenle arkadaş oldu. Bu arkadaşlarıyla birlikte La Comitiva’yı kurdu. Erlend, 2017’de ise birkaç ayını geçirmek için gittiği Şili’de ukulelesiyle şarkılar yazdı. Bu dönemde En Orbita Festival’de sahne aldı. Bu festival esnasında müziklerinden çok etkilendiği Niña Tormenta adlı grupta ukulele çalan Tiare Galaz ile tanıştı. İkili, festival sonrası Şilili grup La Matiné Uva Robot’un üyeleri Diego Lorenzini, Rosario Alfonso ve Javier Bobbert ile bir araya geldi. Ekip, müziğin evrensel diliyle birleşerek şarkılar kaydetmeye başladı. Erlend, verdiği röportajlarda Şili’deyken tanıştığı bu yerel müzisyenlerle Sicilya’da üç arkadaşıyla kurduğu grubuyla yaptığı müziklerle benzerlik gösterdiğini söyledi. Bunu müzikal anlamda yaşamanın ise şaşırtıcı olduğunu da belirtti. Erlend, bu ruhu kaybetmeden La Comitiva’nın Almanya turnesine grubu davet etti ve açılış performansı sergilemelerini istedi. Ardından büyük bir dostluk kurduğu Şilili müzisyenleri de Avrupa turuna davet eder.
Erlend, 2018 yazında İsveç ile Arjantin kökenli şarkıcı José González ve La Comitiva ile birlikte tekrar Şili’ye döndü. Niña Tormenta, Diego Lorenizi, Salanca Selector gibi isimlerle konserler verdi. La Comitiva ile birlikteliği 2018 yılındaki bu tur sayesinde sahne aldıkları Şili, Arjantin, Kolombiya ve Meksika turnesinde profesyonel hale geldi. Ardından bir yıl sonra Diego Lorenzini’nin “De Algo Hay Que Morir” adlı albümünde yer alan “Me Voy a Valparaíso” adlı şarkısında sanatçı ile iş birliği yaptı.
9 Kasım 2019’da Erlend’in kulak çınlaması sorunu nedeniyle daha kısa setler ve çok daha az sayıda sahne almak şartıyla da olsa The Whitest Boy Alive ile Şili’deki Fauna Festivali’nde tekrar birleşerek sahne alacaklarını duyurdu. Bu geri dönüş 5-6 ay sonra “Serious” adında yeni bir The Whitest Boy Alive single’ı doğurdu. La Comitiva albümü pandemi, Kings of Convenience ve Marco Castello’nun albümlerinin çıkışı gibi çok sayıda sebep yüzünden ertelendi. Fakat bu yıl albümün yayınlanması kesin!
Erlend, tüm bu müzikal kariyerinin içerisinde Sicilya’daki arkadaşlarıyla çalmaya da devam etti. İtalya’nın Siracusa gibi küçük bir kasabalarında insanlar birbirlerinin evlerindeki yemek masalarında sosyalleşir. Bu masalarda müzik aletleri ortaya çıkar ve masanın etrafında saatlerce şarkı söylenir. Erlend de böyle bir akşamda ukulele çalarken ona, Marco klasik gitarıyla, Luigi Brezilyalı samba aleti olan Cavaquinho ile ve Stefano, Kings of Convenience ile kullandığı bas gitarla eşlik eder... Bu da La Comitiva’nın müzikal ruhunun yansımasıdır.
Erlend Øye'nin Sicilya Rüyası
La Comitiva; Erlend’in daha önceki kariyerinden aşinası olduğumuz Skog’un rock’ından, Kings of Convenience’ın indie folk ve pop’undan ve The Whitest Boy Alive’ın elektronik altyapılı indie pop’undan tamamen farklıdır. Erlend’in müziğindeki egzotik bir renk ve lezzeti ifade eder.
Erlend, La Comitiva projesine başlamasının temel amacını çok sevdiği 60 ve 70’lerin İtalyan müziklerinden etkilenen bir sound olarak ifade eder. O dönemlere ait zengin düzenlemeler, iç ısıtan sıcak melodileri karakterize eder ve İtalyan müziğine bir saygı duruşunda bulunur. Erlend Øye’nin La Comitiva ile birlikte yayınladığı şarkıları, hafif tempolu pop melodileriyle doludur ve her biri Akdeniz’in sıcak esintisini dinleyicilerine net bir şekilde hissettirir. Her ne kadar Norveçli olsa da Erlend’in müziği, Sicilya’nın güneşli havasından ilham alır, huzurlu bir atmosfere de sahiptir. Kendilerini “Sadece birlikte müzik çalan dört arkadaşız” diye tanıtan La Comitiva, notalar aracılığıyla dinleyicilere bir yaz akşamının sıcaklığını hissettirecektir. Her dinleyeni de Akdeniz’in büyüleyici manzarasına davet eden bir müzik yolculuk sunacaklardır. Erlend Øye ve La Comitiva’nın 8 Mayıs Çarşamba akşamı Turkcell Platinum Sahnesi’nde gerçekleşecek bu yolculuğunu kaçırmayın.