EGOSEX: İLKEL RUHUN VE GELECEKTEN GELEN SESLERİN BULUŞMASI, BU KEZ MIX FESTİVAL SAHNESİNDE

Barselona’dan yükselen özgün bir ses… Trance, blues, afrobeat ve elektronik tınıların birbirine ustaca örüldüğü bir müzik evreni... İlkel sezgilerle çağdaş ruhları buluşturan Egosex, 14-15 Kasım tarihlerinde Zorlu PSM’de %100 Müzik katkılarıyla gerçekleşecek olan MIX Festival kapsamında İstanbul dinleyicisiyle buluşmaya hazırlanıyor.

2016’dan bu yana müzikseverleri bir araya getiren MIX Festival, her yıl olduğu gibi bu yıl da türler arasında köprüler kuran, ses sınırlarını aşan ve yeni keşiflere açık bir program sunuyor. Elektronikten indie’ye, cazdan dünya müziğine uzanan geniş bir yelpazede kürate edilen festival, sahnesine taşıdığı uluslararası ve yerli isimlerle Zorlu PSM’yi yılın en heyecan verici müzik buluşma noktalarından biri haline getiriyor. Bu yılın en dikkat çekici isimlerinden biri ise hiç kuşkusuz, Egosex.

House tınılarıyla harmanlanmış dünya müziğinden elektronik gitarlar ve çığlıklara uzanan diskografileri, Egosex’i tür sınırlarının ötesinde konumlandırıyor.

Egosex; vokalist Wekaforé Jibril, gitarist Hugo ve perküsyonist Lluis’ten oluşan üç kişilik bir kolektif. Müziklerine ‘Psychedelic Afro-pop’ diyenler olsa da, kendilerine sorulduğunda "Trance Jungle Blues" olarak tanımlayan grup, ilkel ritimlerle futuristik düzenlemeleri bir araya getirerek, hem bedensel hem de zihinsel bir deneyim yaratıyor. Egosex'in sahnesi; elektronik beat’lerle titreşen bir zemin üzerine inşa edilen, içsel bir yolculuğa davet. Spiritüel kimliğini yansıtan sözleriyle modern çağın karmaşasında bir tür sığınak, aynı zamanda başkaldırının da sesi. Grubun ismi, insanın en içgüdüsel benliğiyle kurduğu bağı temsil ediyor: “Egosex” yani kendini bilmenin, kendinle temasa geçmenin sanatı. Grubun ismi Egosex, vokalist Wekaforé Jibril’in Freud’un kişilik üzerine psikanalitik teorilerini okuduğu dönemde zihninde yankı bulan bir kavram olarak ortaya çıkmış. İnsanın içsel benliğiyle kurduğu baştan çıkarıcı ve sezgisel ilişkiye işaret eden bu isim, grubun müzikal yaklaşımını da yansıtıyor.

Jibril’in sahnedeki teatral varlığı, müziği bir performans sanatına dönüştürüyor.

Grubun sahnedeki enerjisini tamamlayan bir diğer güçlü unsur ise Wekaforé Jibril’in teatral duruşu; adeta bir ritüelin lideri gibi, her hareketiyle seyirciyi yönlendiriyor, duygusal atmosferi derinleştiriyor.

Afrika’nın ritüelistik ruhunu, Avrupa’nın elektronik üretim geleneğiyle harmanlayan Egosex’in müziği, kolaylıkla herhangi bir türe indirgenemeyecek kadar çok katmanlı. Daha önce yayımladıkları Spirit Disco EP'si ve sonrasında gelen Serendipity, grubun ses dünyasındaki çeşitliliği gözler önüne seriyor. Bu parçalarda yer yer bir çığlık, yer yer meditatif bir huzur yakalarken; görsel dünyalarıyla da müziklerini tamamlayarak, dinleyiciyi adeta bir performans ritüeline davet ediyorlar. Solist Jibril'in sahnedeki teatral varlığı ise bu deneyimi unutulmaz kılan unsurlardan.

Wekaforé Jibril, sahnede yalnızca şarkı söylemiyor; tıpkı bir şaman ya da anlatıcı gibi, izleyiciyi hem işitsel hem de görsel bir serüvene çıkarıyor.

Her yıl yeni sesleri, farklı hikâyeleri ve güçlü sahne enerjilerini İstanbul’la buluşturan MIX Festival, Festival, bu yıl da çeşitliliği ve keşif ruhunu merkezine alıyor.

Egosex’in MIX Festival sahnesindeki performansı, bir ritüel niteliğinde olacak. Eğer siz de müziği sadece duymak değil, hissetmek ve onunla dönüşmek istiyorsanız, Egosex’in MIX Festival sahnesindeki performansını kaçırmayın. 14-15 Kasım’da Zorlu PSM’de gerçekleşecek bu buluşma, bir konserden çok daha fazlasını vadediyor...

BUNLAR DA İLGİNİ ÇEKEBİLİR