Prömiyerini yaptığı 1993’ten bu yana dünyanın dört bir yanını dolaşan, yetişkin olmuş seyircilerini 100 dakikalığına çocukluklarına fırlatan Slava’s Snow Show, 5-9 Şubat tarihleri arasında yeniden Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’ne geliyor. İlk temsilindeki sürprizli, büyülü tadını hâlâ koruyan gösterinin alametifarikası, hayal gücünü canlandırması. Slava’s Snow Show hakkında bilinmesi gerekenleri derledik.
*İlhamını rüyaların, peri masallarının dokusundan alan Slava, geride kalan yıllarda performans yaptıkça, geliştirdiği trajikomik, metafizik, son derece özgün palyaço sanatında ustalaştı. Dramanın kahkahayla nasıl etkileyici bir biçimde birleştirilebileceğini keşfetti.
*Gösteri sırasında izleyicinin dönüşümü, tiyatronun sunabileceği en dikkat çekici özelliklerden biri. Yetişkin erkeklerin sevinçten ağlamasına pek sık rastlanmıyor, değil mi? Slava her yaştan insanın şaşkınlığı, neşeyi, çocukluğu kutlayacak bir alan yarattı.
*Peki kim bu Slava Polunin? Rusya'nın merkezindeki küçük bir kasabada doğmuş, henüz lise çağındayken pandomim sanatını icra etmeye başlamış biri. Üniversite için Mühendislik-Ekonomi Enstitüsü'ne kaydolmak üzere Leningrad'a gitmiş olsa da pandomimden vazgeçememiş. “Expressive Idiotism” adlı pandomim gösterisiyle adını duyurmuş.
*“Uzun yıllar boyunca palyaçoluğun olanaklarını araştırdım. Palyaçoluğun lirik mi, şiirsel mi, dramatik mi yoksa trajik mi olabileceğini anlamak için sabırsızlanıyordum.” diyen Slava’nın üslubuna Leonid Engibarov palyaçoluğunun şiirsel hüznü, Marcel Marceau pandomiminin incelikli felsefesi ve Charlie Chaplin filmlerinin dokunaklı komedisi ilham olmuş.
*İncelemelerinin sonucunda ortaya; aşk, yalnızlık, insan anlayışına duyulan özlem, keşfetmenin mutluluğu ve kaybın acısını ifade eden, düşünceli nazik ve bunlar sayesinde ikonik karakterini ortaya çıkarmış Slava.
*Yolculuğunu bizzat Slava’dan dinleyelim: “Bir gün bizi çocukluk hayallerimize götürecek bir gösteri yaratmak istediğimi fark ettim; izleyicilerin yetişkinlik hapishanesinden kurtulmalarına ve unutulmuş çocukluklarını yeniden keşfetmelerine yardımcı olacak bir gösteri. Karakterimde hem destansı hem de lirik olanı, şefkat ile tutkuyu, bilgelik ile saflığı birleştirmek istedim.”
*Snow Show, Slava’nın kendini tanıma sürecinde bir noktası olmuş; elbete pek çok mesleki keşfe de kapı aralamış. “Ritmimi yavaşlatmaya, artık bana gösterişli veya ciddi olanlardan çok daha anlamlı ve renkli görünen önemsiz jestlere değer vermeye başladım. Sanki ani bir düşünceyle yarıda kesilmiş gibi, yarım kalan, kesintiye uğrayan, donup kalan jestlerden hoşlanmaya başladım.” sözleriyle anlatıyor bu gösteriyi tasarladığı dönemi.
*Bir sonraki adım, Snow Show’u ülke ülke dolaştırırken, o cağrafyaların mizahı ve tiyatrosuna duyulan merakı bir biçimde gösteriye dâhil etmek arzusuyla takımı uluslararası hâle getirmek olmuş. Snow Show’un menajeri Brezilya’da, yönetmeni Rusya’da, finans direktörü İngiltere’de yaşıyor. Oyuncuları; Kanada, Çek Cumhuriyeti, İsrail, İtalya, Fransa, ABD’den. Küçük bir dünya maketi davranıpi ülke ülke gezerek, ulaştığı herkese oyun oynamanın sevincini bulaştıran bu rengârenk ekip için sıradaki durak, Türkiye.