Onur Yazıcı'ya göre 2024'ün En İyi Tiyatro Oyunları
1- 39 Buçuk Basamak
2- Sevgili Arsız Ölüm - Dirmit
3- Mağrur Fil Ölüleri
4- Büyük Zarifi Apartmanı
5- Güzel Son
Bu yılın başlarında Volkan Sarıöz ile gerçekleştirdiğimiz bir çekimin ardından sohbet ederken, kendisinin bana izlemem için önerdiği üç oyundan ilk sırada yer alan 39 Buçuk Basamak, benim de seçkimde ilk sıraya yerleşti. Sarıöz’ün önerisinin ardından oyun hakkında hiçbir şey okumadan ya da herhangi bir bilgiye maruz kalmadan izlemeyi tercih ettim. Bu yaklaşım çok daha iyi oldu, çünkü 39 Buçuk Basamak beni izlerken inanılmaz keyiflendirdi.
Oyunda kullanılan ışıklar, yaratıcı fikirler, mizahi yaklaşım ve yalnızca basamakların göründüğü sahnenin harikulade bir şekilde geçişlere dönüşmesi beni adeta büyüledi. Tüm oyunu ağzım kulaklarımda, imrenerek izledim. Bir whodunnit hayranı olarak oyunu sevmem belki kolaydı, ancak ekip olarak tüm oyuncuların uyumu ve harika performansları oyunu benim için unutulmaz bir deneyime dönüştürdü.
Oyunun ardından aldığı ödülleri araştırdığımda, izlenimlerimde ne kadar haklı olduğumu gördüm. En kısa zamanda tekrar izlemek için sabırsızlanıyorum. Ve sonrasında belki bir kez daha...
Tiyatro Hemhâl işlerinin büyük bir hayranı olarak, Dirmit’i her yıl mutlaka bir kez izliyorum. Açıkhava’da, Zorlu PSM’de ya da nerede yakalarsam… İlk izleyişimden beri, oyundan her bahsedildiğinde “İleride bir gün bir kızım olursa adını Dirmit koyacağım” diyorum. Ve her izleyişimde oyundan farklı bir tat alıyorum.
Ancak, mesela açıkhavada izlemek, bana göre oyunun ruhunu tam olarak yansıtmadı. Gerçek ve daha derin bir Dirmit deneyimi için izleyicinin ilgisinin dağılmayacağı, daha karanlık ve daha küçük salonların doğru adres olduğunu düşünüyorum.
İzleyicilerini 1969 yılının yılbaşı akşamına ışınlayan Mağrur Fil Ölüleri hakkında konuşacak olsam, bu oyunun beni içten içe ısıttığını, hatta sımsıcak bir hale getirdiğini söyleyebilirim. Nostaljik atmosferinin yanı sıra, romantik yapısıyla insanın içine bir huzur yayıyor ve partnerine karşı daha sevgi dolu hissetmesini sağlıyor.
Büyük Zarifi Apartmanı için bilet alabilmek, adeta imkansızı başarmak gibiydi. Bu zorluğu aşarak, Mayıs ayında oyunu izleyebilen şanslı birkaç kişiden biri oldum. İlyas Özçakır tarafından tamamen mekâna özgü yazılmış ve tasarlanmış bu muazzam oyun, Beyoğlu’nda yer alan Rum apartmanı Büyük Zarifi Apartmanı'nın hikayesini anlatıyor.
Birbirinden etkileyici üç bölümden oluşan oyun, izleyicilerini apartman sakinlerinin evlerine doğrudan misafir ediyor. Hikâyede, dil ve komşuluk ilişkilerinin yanı sıra, geçmişle hesaplaşma ve Türk vatandaşı olmayan Rumların ülkeden adeta kovulmasıyla mülksüzleştirilmelerine dair güçlü bir eleştiri yer alıyor.
Nevizade Sokak Numara 13’te yer alan Mösyö Lambo’nun Meyhanesi’ne ve Lambo’nun iç burkan gerçek hikayesine dair bu oyun, beni yaşanmışlıkların derinliğiyle tanıştırdı. Türk edebiyatının önde gelen isimlerinin uğrak mekânında geçen bu özel buluşma, zorluklarla mücadele eden yazarların naif kalplerini, samimiyetlerini ve güçlü kalemlerinden dökülen derin düşüncelerini izleyicilere sunuyor. Yazarların kendi aralarındaki diyaloglarla şekillenen bu edebi şölen, izleyicilere de adeta bir masaya konuk oluyormuş hissi yaşatarak onları tarihin ve edebiyatın büyülü atmosferine çekiyor.
Bu arada Volkan Sarıöz’ün önerdiği diğer iki oyun da; Mağrur Fil Ölüleri ve Güzel Son idi.
