TÜM ETKİNLİKLER

Uyku, Ölüm, Dondurma, Ülke Zorlu PSM %100 Studio Sahnesi'nde.

Mehmet Cemil ile Türk Romanı Suareleri Yeni Sezonda touché by N Kolay’da!

Edebiyatçı, yazar ve eğitimci Mehmet Cemil, Zorlu PSM’de büyük ilgi gören Edebiyat Suareleri programını yeni sezonda Türk Romanlarının Başyapıtları ile sürdürüyor.

Her bölümünde bir romanı merkeze alan, derinlikli okuma tekniklerini tek kişilik bir anlatıya dönüştüren ve edebiyatı diğer sanat dallarıyla ilişkilendiren bu özel buluşmalar; kimi zaman edebiyat meddahlığı, kimi zaman edebiyat stand-up’ı olarak tanımlanıyor. İzleyiciler hem öğreniyor, hem gülüyor, hem de edebiyat dolu bir gecede sosyalleşiyor.

Bu sezon, Türk edebiyatının en güçlü eserleriyle dolu bu benzersiz deneyimi kaçırmayın.

Yeni Sezon Romanları:

• 21 Eylül 2025: Benim Adım Kırmızı – Orhan Pamuk

• 19 Ekim 2025: Tehlikeli Oyunlar – Oğuz Atay

• 23 Kasım 2025: Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi – Ayfer Tunç

• 14 Aralık 2025: Puslu Kıtalar Atlası – İhsan Oktay Anar

Bu Sezonda Sizi Neler Bekliyor?

• Derinlikli Okuma Deneyimi: Romanların satır aralarına inen, karakterleri, mekânları ve yazarların / romanların dünyasını açığa çıkaran özel bir sahne anlatımı.

• Sanatlar Arası Yolculuk: Edebiyatın resim, müzik, tiyatro,müzik, sinema,sanat tarihi, mimari, felsefe vb. disiplinlerle kurduğu bağların canlı örnekleri.

• Eğlenceli Anlatım: Mizahın, anekdotların, ödüllü yarışmaların ve sürprizlerin eşlik ettiği, özgün bir edebiyat ve sahne performansı.

• Sosyalleşme Fırsatı: Edebiyatseverlerin aynı masa etrafında buluştuğu, yeni ve kaliteli dostlukların kurulduğu sıcak bir atmosfer.

Bazı karşılaşmalar, bir mevsim gibi gelir; hayatın akışını, kalbin ritmini değiştirir. “Palamut Zamanı”, iki kadının ve bir grup insanın tesadüf gibi görünen ama kader kadar derin bir karşılaşma hikâyesi…

Bir yanda toplumun yargısı ve linç kültürünün gölgesinde kalmış genç bir kadın; diğer yanda sahil kasabasının rüzgârına karışmış, neşesiyle, deli doluluğuyla kendi düzenini kurmuş bir kadın… Bu karşılaşma, hem bireysel hem de kuşaklar arası bir yüzleşmeye dönüşür; kimi zaman hüzünle, kimi zaman kahkahayla yoğrulan bir iyileşme hikâyesi doğar.

“Palamut Zamanı”, unutulma korkusuyla yeniden başlama cesareti arasındaki o ince çizgide yürüyen herkesin hikâyesi. Seyircisini yalnızca Burcu ve Nermin’in değil, onlara eşlik eden insanların sessizliklerine, umutlarına ve kırılma anlarına da davet ediyor.

Belki de hepimizin ihtiyacı olan şey, birbirimizin hikâyelerine kulak vermektir.

Cem Yılmaz “CMXXIV” ile sezon boyunca Zorlu PSM’de!

Dünyanın dört bir yanında binlerce kez sahne alan Cem Yılmaz sezon boyunca Turkcell Sahnesi’nde seyirci ile buluşacak. Geçtiğimiz sezonu kapalı gişe geçiren "CMXXIV" Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’ne dönüyor. Sezon boyunca Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde gerçekleştirilecek bu özel gösteri serisi bir kez daha kahkahalara boğacak!

Kaan Sekban, Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi'nde sizlerle!

Cem Yılmaz “CMXXIV” ile sezon boyunca Zorlu PSM’de!

Dünyanın dört bir yanında binlerce kez sahne alan Cem Yılmaz sezon boyunca Turkcell Sahnesi’nde seyirci ile buluşacak. Geçtiğimiz sezonu kapalı gişe geçiren "CMXXIV" Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’ne dönüyor. Sezon boyunca Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde gerçekleştirilecek bu özel gösteri serisi bir kez daha kahkahalara boğacak!

Hanımlar Beyler yaz bitti! Ama hiç korkmayın bizler mevsim geçişlerinizi hafifletmek, dönemsel depresyonunuza yara bandı olmak için işimizin başındayız!

İbrahim Selim ile Bu Gece yepyeni konukları; birbirinden eğlenceli oyunları, bıçak sırtı itirafları ve dudak uçuklatacak sürprizleriyle yeni sezonda Zorlu PSM %100 Studio’da sizlerle!

2018 yılında kadına yönelik şiddetle mücadele amacıyla kurulan Kadın Dans Tiyatrosu (KDT), sanatın dönüştürücü gücünü sahneye taşıyor. Tamamı 13–18 yaş aralığındaki genç kız öğrencilerden oluşan 25 kişilik topluluk, kadınların yaşadığı mücadeleleri güçlü bir sahne diliyle izleyicilere aktarıyor.

Topluluğun ilk performansı olan “KADIN”, dünyanın farklı coğrafyalarından üç gerçek kadının hikâyesini anlatıyor.

• Harvard mezunu bir Amerikalı kadının evliliğinde yaşadığı şiddet,

• Çocuk yaşta evlendirilmeye zorlanan bir Yemenli kız çocuğunun direnişi,

• Türkiye’de üç kız çocuğuyla yaşam mücadelesi veren bir annenin hikâyesi…

Bu üç farklı yaşam öyküsü, kadına yönelik şiddetin evrenselliğini vurgularken, izleyiciyi empati kurmaya ve farkındalık geliştirmeye davet ediyor.

Her performans sonunda elde edilen tüm gelir, şiddet mağduru kadınlar ve kız çocuklarına bağışlanıyor. Kadın Dans Tiyatrosu bugüne kadar on iki farklı etkinlikte sahne alarak çeşitli vakıflara destek sağlamış; sanat aracılığıyla toplumsal dayanışmayı güçlendirmiştir.

KDT, sahneledikleri her gösteriyi sadece bir sanat eseri değil, aynı zamanda kadınların sesi olarak görüyor. Sanatın birleştirici gücüyle farklı sektörleri, kurumları ve bireyleri bir araya getirerek toplumsal dönüşüm için bir alan yaratıyor.

Kadın Dans Tiyatrosu, bugün hem Türkiye’de hem dünyada kadın hakları mücadelesine ışık tutan bir sanat hareketi olarak yoluna devam ediyor.

Bu performanstan elde edilen bilet gelirleri ile, Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı ve Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı’na bağış yapılacak ve Kadın Dans Tiyatrosu’nun şiddet mağduru kadınlar ve kız çocuklarına destek olmak amacıyla yürüttüğü projelerin sürdürülebilirliğine katkı sağlanacaktır.

Yönetmen: İlayda Özne Kankaynar

Performans süresi: 60 dk

Çocukluğundan beri ayrılmamış üç arkadaş, biri mahallenin kasabı, biri muhasebeci, biri de Türk kültürü profesörü olmuş üç kafadar...

İçlerinden biri kanser olunca, inançları gereği öldükten sonra yakılmak ister ve farklı olana yaşam hakkı vermeyen düzenle karşı karşıya gelirler. Başvurdukları her yerde başka komediler yaşar, her türden anlaşmazlık ve anlayışsızlıklarla karşılaşır, bizi ağlanacak hallerine güldürürler…

Oyun Süresi: 120 Dk / 2 Perde

Betonların göğü henüz delmediği zamanlarda büyük şehrin sokaklarında, apartman önlerinde büyüyen bir kız çocuğu. Güzeller güzeli ev kadını anne ile titiz avukat babanın tek kızı: Handan. Sokakların da anne babasıyla yaşadığı evin içi gibi huzursuz olduğu zamanlardan geçerek büyüyen, kendi yolunu bulan bir genç kadın...

Kafasının ve kalbinin içi seslerle dolu; çok uzaklardan gelen bir melodi, kuşlar, rayların sesi, sevinçli bir hediye paketinin hışırtısı, annesinin, babasının, babaannesinin, halasının sesi… Sonra birden fazla ‘çat’ sesi, farklı zamanlarda, farklı evlerin duvarlarında yankılanan…

Karşımıza yetişkin bir kadın olarak çıkan Handan’la tanıştığımızda; o, çocukluğundan bugüne uzanan bir hikâyeye çoktan dalıp gitmiş olacak. Handan’ın ve onun hafızasından çıkıp gelen annesi Feri’nin öyküsü, 1960’lardan bugüne uzanan bir anlatıya yerleşiyor. Murat Mahmutyazıcıoğlu’nun kaleminden çıkan, çok kişiyle kesişen bu tek kişilik kadın oyunu, Hira Tekindor’un yönetiminde, Zerrin Tekindor’un performansıyla seyirciyle buluşacak.

• Yazan: Murat Mahmutyazıcıoğlu
• Yöneten: Hira Tekindor
• Oynayan: Zerrin Tekindor
• Yapımcı: Ayşe Barım
• Uygulayıcı Yapımcı: Duygu Bayram
• Dekor Tasarım: Şirin Dağtekin Yenen
• Işık Tasarım: Yakup Çartık
• Kostüm Tasarım: Gamze Saraçoğlu
• Yönetmen Yardımcısı: Beste Güven
• Yapım Koordinatörü: Ayşegül Beyazdağ
• Reji Asistanı: Şeyma Demircan
• Sahne Amiri: Abdurrahim Mert
• Fotoğraf: Özlem Dinç
• Afiş Tasarımı: Berkcan Okar
• Süre:65 dk

Uyku, Ölüm, Dondurma, Ülke Zorlu PSM %100 Studio Sahnesi'nde.

Betonların göğü henüz delmediği zamanlarda büyük şehrin sokaklarında, apartman önlerinde büyüyen bir kız çocuğu. Güzeller güzeli ev kadını anne ile titiz avukat babanın tek kızı: Handan. Sokakların da anne babasıyla yaşadığı evin içi gibi huzursuz olduğu zamanlardan geçerek büyüyen, kendi yolunu bulan bir genç kadın...

Kafasının ve kalbinin içi seslerle dolu; çok uzaklardan gelen bir melodi, kuşlar, rayların sesi, sevinçli bir hediye paketinin hışırtısı, annesinin, babasının, babaannesinin, halasının sesi… Sonra birden fazla ‘çat’ sesi, farklı zamanlarda, farklı evlerin duvarlarında yankılanan…

Karşımıza yetişkin bir kadın olarak çıkan Handan’la tanıştığımızda; o, çocukluğundan bugüne uzanan bir hikâyeye çoktan dalıp gitmiş olacak. Handan’ın ve onun hafızasından çıkıp gelen annesi Feri’nin öyküsü, 1960’lardan bugüne uzanan bir anlatıya yerleşiyor. Murat Mahmutyazıcıoğlu’nun kaleminden çıkan, çok kişiyle kesişen bu tek kişilik kadın oyunu, Hira Tekindor’un yönetiminde, Zerrin Tekindor’un performansıyla seyirciyle buluşacak.

• Yazan: Murat Mahmutyazıcıoğlu
• Yöneten: Hira Tekindor
• Oynayan: Zerrin Tekindor
• Yapımcı: Ayşe Barım
• Uygulayıcı Yapımcı: Duygu Bayram
• Dekor Tasarım: Şirin Dağtekin Yenen
• Işık Tasarım: Yakup Çartık
• Kostüm Tasarım: Gamze Saraçoğlu
• Yönetmen Yardımcısı: Beste Güven
• Yapım Koordinatörü: Ayşegül Beyazdağ
• Reji Asistanı: Şeyma Demircan
• Sahne Amiri: Abdurrahim Mert
• Fotoğraf: Özlem Dinç
• Afiş Tasarımı: Berkcan Okar
• Süre:65 dk