29. İSTANBUL TİYATRO FESTİVALİ: BOVARY
08 KASIM - 09 KASIM
“Aslında yeniden düşünülmesi gereken şey kadınlık değil erkeklik.”
Emma Bovary, babasının doktoruyla evlenir. Evlilik onun için en yüce romantik hayallere açılan kapıdır; ama çok geçmeden sıkıcı gündelik hayat, korseleri kadar bunaltıcı gelir ona. Daha fazlasını ister: ilgi, sevgililer, varoluşunun ezici boşluğunu dolduracak yeni heyecanlar… Ancak bu yorumda Emma Bovary, hayalperest bir trajedi kahramanı değil, “21. yüzyılın feminist sesi” olarak çıkıyor karşımıza.
Jane Eyre, Anna Karenina ve Mrs. Dalloway gibi kadın mücadelesine mal olmuş edebi karakterleri çağdaş tiyatroyla buluşturmadaki ustalığıyla tanınan Portaceli, “Seyirci artık daha fazla ve daha iyi yazılmış kadın karakterler görmek istiyor” diyerek Emma’nın hayalleri, arzuları ve hayal kırıklıkları üzerinden kadınlığın toplumsal koşullarını inceliyor.
70’e yakın yapımda imzası olan Carme Portaceli ile 2016’dan beri Felemenk Kraliyet Tiyatrosu’nun sanatsal direktörlüğünü üstlenen Michael De Cock, Mrs. Dalloway’den sonra Bovary’de yeniden bir araya geliyor. Uyarlama, Bovary’nin bütün âşıklarını bir kenara bırakıp Charles’la olan ilişkisini merceğe alıyor. Minimalist sahne tasarımı, iki güçlü oyuncunun taşıdığı gerilimli atmosferi katılaştırıyor. Hikâye geçmişe yerleştirilmiyor, karakterler askıda duran bir zamanda salınıyor. İzleyici oyunun her dakikasında kendini karakterlerde tanıyor.
Fransız yazar Gustave Flaubert, Madam Bovary’yi yayımladığında dünya edebiyatına adeta bir bomba düşmüştü. Bir doktorun aldatan karısının intihara sürüklenişi 1856’da öylesine sarsıcı bulundu ki, Fransız toplumuna bir saldırı sayıldı ve mahkeme davasına konu oldu. Flaubert’in modern romanın doğuşunu müjdeleyen kitabından bugüne edebiyat çok yol aldı ama toplumun kadına bakışının ağırlığının değiştiğini söylemek güç.
“Toplumun kadınlara bakış açısı hâlâ adil değil. Annelik yükümlülüklerini tam yerine getirmeyen kadın bir ‘canavar’ gibi görülüyor. Tecavüze uğrayan bir kadın her nefesinde masumiyetini haykırmıyorsa ‘zaten bunu istiyordu’ deniyor. Dar eril ve dişil tanımlar, erkekleri de esir alıyor. Bu ataerkil sistemden kimse fayda sağlamıyor.” —Carme Portaceli
“Aslında yeniden düşünülmesi gereken şey kadınlık değil erkeklik.”
Emma Bovary, babasının doktoruyla evlenir. Evlilik onun için en yüce romantik hayallere açılan kapıdır; ama çok geçmeden sıkıcı gündelik hayat, korseleri kadar bunaltıcı gelir ona. Daha fazlasını ister: ilgi, sevgililer, varoluşunun ezici boşluğunu dolduracak yeni heyecanlar… Ancak bu yorumda Emma Bovary, hayalperest bir trajedi kahramanı değil, “21. yüzyılın feminist sesi” olarak çıkıyor karşımıza.
Jane Eyre, Anna Karenina ve Mrs. Dalloway gibi kadın mücadelesine mal olmuş edebi karakterleri çağdaş tiyatroyla buluşturmadaki ustalığıyla tanınan Portaceli, “Seyirci artık daha fazla ve daha iyi yazılmış kadın karakterler görmek istiyor” diyerek Emma’nın hayalleri, arzuları ve hayal kırıklıkları üzerinden kadınlığın toplumsal koşullarını inceliyor.
70’e yakın yapımda imzası olan Carme Portaceli ile 2016’dan beri Felemenk Kraliyet Tiyatrosu’nun sanatsal direktörlüğünü üstlenen Michael De Cock, Mrs. Dalloway’den sonra Bovary’de yeniden bir araya geliyor. Uyarlama, Bovary’nin bütün âşıklarını bir kenara bırakıp Charles’la olan ilişkisini merceğe alıyor. Minimalist sahne tasarımı, iki güçlü oyuncunun taşıdığı gerilimli atmosferi katılaştırıyor. Hikâye geçmişe yerleştirilmiyor, karakterler askıda duran bir zamanda salınıyor. İzleyici oyunun her dakikasında kendini karakterlerde tanıyor.
Fransız yazar Gustave Flaubert, Madam Bovary’yi yayımladığında dünya edebiyatına adeta bir bomba düşmüştü. Bir doktorun aldatan karısının intihara sürüklenişi 1856’da öylesine sarsıcı bulundu ki, Fransız toplumuna bir saldırı sayıldı ve mahkeme davasına konu oldu. Flaubert’in modern romanın doğuşunu müjdeleyen kitabından bugüne edebiyat çok yol aldı ama toplumun kadına bakışının ağırlığının değiştiğini söylemek güç.
“Toplumun kadınlara bakış açısı hâlâ adil değil. Annelik yükümlülüklerini tam yerine getirmeyen kadın bir ‘canavar’ gibi görülüyor. Tecavüze uğrayan bir kadın her nefesinde masumiyetini haykırmıyorsa ‘zaten bunu istiyordu’ deniyor. Dar eril ve dişil tanımlar, erkekleri de esir alıyor. Bu ataerkil sistemden kimse fayda sağlamıyor.” —Carme Portaceli
Yöneten Carme Portaceli
Uyarlayan Michael De Cock
Oynayanlar Maaike Neuville, Koen De Sutter, Ana Naqe
Işık Tasarımı Harry Cole
Ses Tasarımı Charo Calvo
Koreografi Lisi Estaras
Dramaturji Gerardo Salinas
Yönetmen Yardımcıları Inge Floré, Ricard Soler
Sahne ve Kostüm Tasarımı Marie Szersnovicz
Prodüksiyon Yöneticileri Catherine Vervaecke, Ella De Gregoriis
Sahne Amiri Davy De Schepper
Işık Dimi Stuyven
Ses Bram Moriau
Makinist Justine Hautenhauve, Willy Van Barel
Kostüm Uygulama Eugenie Poste, Heidi Ehrhart
Çeviri Anne Vanderschueren, Trevor Perri
Turne Koordinasyonu Saskia Liénard
Yaklaşık 85’ sürer; ara yoktur. Yaş Sınırı: +16 Felemenkçe; Türkçe üstyazılı
8 Kasım 2025:
Kapı Açılış Saati: 14.30 Etkinlik Saati: 15.00
8 Kasım 2025:
Kapı Açılış Saati: 20.00 Etkinlik Saati: 20.30
9 Kasım 2025:
Kapı Açılış Saati: 14.30 Etkinlik Saati: 15.00
Etkinlik başladıktan sonra salona seyirci alınmayacaktır.
Misafirlerin belirtilen oturma düzenine uyması zorunludur. Etkinlik boyunca belirlenen koltuklarda oturulması gerekmektedir.
Oturma düzeni Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın düzenlemelerine ve resmi uyarılarına göre değişiklik gösterebilir.
Etkinlik mekanına kamera ve fotoğraf makinası sokmak yasaktır.
Etkinlik saatinden önce Zorlu Center’da oluşabilecek yoğunluklar nedeniyle, kendi aracıyla gelen misafirlerimizin Otopark ve Vale’de zaman kaybetmemesi adına etkinlik saatinden en az 1 saat önce alana giriş yapmaları önerilmektedir. Anlayışınız için teşekkür ederiz.
Vestiyere bırakılmayan eşyaların sorumluluğu sahibine aittir.
Etkinlik salonuna valiz ve büyük sırt çantası ile giriş yapılamaz.
Etkinlik alanına girecek herkes , Yaş alt – üst sınırı olmaksızın bilete tabidir.
Zorlu PSM’nin alanlarında yiyecek ve içecek satışı gerçekleştiği için etkinlik alanına dışarıdan yiyecek ve içecek sokmak yasaktır.
Zorlu PSM kapalı alanlarında sigara içmek kesinlikle yasaktır.Bu kurala uymayanlar,uyarı yapılmaksızın etkinlik alanı dışına çıkarılırlar ve bilet iadesi yapılmaz.
Mekan etkinlik alanı ve etkinlik saatinde değişiklik yapma hakkına sahiptir.
Organizasyon firması etkinlik için uygun görmediği kişileri, bilet ücretini iade ederek etkinlik mekanına almama hakkına sahiptir.