Zorlu PSM’yi müziğin ve besteciliğin duygulara hitap edecek ilhamıyla baştan sona saracak bir sonbahar festivali Neue! Step, melodinin derin sularına dalarak neo-klasik, avangard ve ambient müziğin açacağı yeni ufukları keşfediyor. Eylül 2019’da PSM’nin çeşitli mekanlarına yayılacak konserler, bugün dünyanın en büyük salonlarını dolduran neo-klasik müzik akımının çığır açan isimlerinin yanı sıra minimal elektronik bir altyapıdan beslenen deneysel tınıların heyecan verici yeni isimlerini de ağırlayacak.
Nils Frahm • 19 Eylül • Turkcell Sahnesi
Melodi ustası, hayallerin mimarı Alman besteci Nils Frahm, dahiyane kompozisyonları ve dinleyenleri yerine çivileyen sahne performansı ile 19 Eylül’de Zorlu PSM’de!
Bugün yirmi birinci yüzyılın en başarılı bestecilerinden biri olarak anılan Nils’in müziğindeki özgünlük, küçük yaştan itibaren inşa ettiği yeni ve eski geleneği bir arada tutarak yüceltme fikrinden doğdu. Geleneksel piyanistlerin mirasını, çağdaş bestecilerin yapıtlarından edindiği ilhamla aynı potada eriten Frahm, kısa sürede kendi eşsiz tınılarını yaratmaya başladı.
Nils Frahm, bugün Funkhaus Berlin’deki stüdyosunda üzerine titrediği zengin melodilerinden beslenen, her gün geliştirdiği müziğini icra etmeye devam ediyor. Yirmi birinci yüzyılın devrimci bestecilerinden biri olan Frahm’ın başarısı, melodileri ile Amerika’dan Afrika’ya, Avrupa’dan Asya’ya dünyanın en prestijli müzik merkezlerini arşınlıyor. Dünyanın en eski enstrümanlarından biri olan piyanoya getirdiği devrim niteliğindeki reformlar ile alışılmışın ardında ufuklar yaratan, hayallerin mimarı Frahm, yarattığı neo-klasik rüzgar ile dünyada geniş kitlelere hitap etmeye devam ediyor. Takdire şayan bir disiplin ve kontrol ile yarattığı müzikal dünyasının içini yüksek dozda duygu ve karakter ile dolduran Frahm, neo-klasik müziğin sınırlarını sonsuza dek yıkıyor.
2009 yılında Wintermusik ve The Bells gibi solo piyano çalışmaları ve 2010’da cellist Anne Müller ile yaptığı 7fingers projelerinden sonra 2011 yılında tam anlamıyla çıkış yaptığı ilk albümü “Felt”i dünyanın sayılı plak şirketlerinden biri olan, Peter Broderick, Olafur Arnalds ve Kiasmos gibi sanatçıları bünyesinde barındıran Erased Tapes etiketiyle yayınladı. Piyano çekiçlerine yerleştirdiği keçelerin yarattığı tınılar ile oluşturduğu Felt, Frahm’ın iki parçalık Unter/Über denemesinden sonra imza sound’unun omurgasını teşkil etti. Solo synthesizer denemesi uzunçalarları Juno ve Wonders’ı yakın arkadaşı Peter Broderick ile beraber kaydeden Nils, yaşadığı baş parmak rahatsızlığına ragmen 2012 yılında kayıtlarını tamamladığı Screws’ı hayranlarıyla doğum gününde buluşturdu. Erased Tapes etiketiyle daha sonra Luke Abbott ve Clark’ın katkılarıyla Juno Reworked çalışması yayınladı.
Canlı performansları ile deneyselliğin derin sularına dalarak dinleyenleri büyüleyen Frahm, 2013 yılında yayınladığı Spaces ile bu deneyselliği stüdyo kayıtlarına ilk defa yansıttı. Eleştirmenler tarafından tam not alan bu işi ile hayranlarına canlı performanslarında vaad ettiği hayal dünyasını sunan Nils, bu albümü iki yıl boyunca dünyanın farklı yerlerinde verdiği konserlerden derledi. Bu süreçte ilk müzik kitabı Sheet Eins’ı yayınlayan Frahm, Ambre ve Said and Done gibi parçalarının notalarını ilk defa paylaştı.
2015 yılında, dünya çapındaki çığır açan piyano işlerini kutlamak ve desteklemek amacıyla yılın seksen sekizinci gününü “Dünya Piyano Günü” olarak ilk defa ilan eden Nils Frahm, günün şerefine ilk dfa ekibi ve müzisyenler arkadaşlarıyla dünyanın en uzun piyanosu Klavins 450’yi üretti. David Klavins tarafından üretilen piyanoların bir versiyonu olan bu piyanoda Frahm, bir oturuşta sekiz piyano motifi çıkararak yarattığı Solo albümünü, ilk defa Dünya Piyano Günü’nde hayranlarıyla buluşturdu.
Aynı yıl içinde Sebastian Schipper imzalı Victoria filminin müziklerinin besteciliğini üstlendi. Alman prodüktör DJ Koze ile kaydettikleri Burn With Me’nin de içinde bulunduğu besteler, German Film Prize for Best Soundtrack’e layık görüldü. Bu başarısını, Royal Albert Hall’da Mary Anne Hobbs küratörlüğünde gerçekleşen BBC Proms’da sergilediği olağanüstü performans takip etti.
Yakın arkadaşı Olafur Arnalds ile müzikal dostluğunu önce Collaborative Works ve bunu takip eden uzunçalarları Stare, Loon ve Life Story Love and Glory ile taçlandırdı. Bu dostluğun en başarılı meyvesi ise 2016 tarihli Trance Frendz oldu. 45 dakikalık bir stüdyo belgeseli olan albüm, eleştirmenler tarafından tam not aldı.
2016 yılında Londra Barbican’da küratörlüğünü üstlendiği Weekend Festival, yayınladığı ikinci müzik kitabı Sheets Zwei, Woodkid ile işbirliğinden doğan Ellis ve Fransız sanatçı JR’ın kısa filminde yer almasıyla bereketli bir sene geçiren Nils Frahm, 2017 yılını ise Funkhaus Berlin’deki stüdyosunda şu ana kadar çıkardığı en iddialı iş olan All Melody’i hazırlayarak geçirdi. All Melody, Frahm’ın bugüne kadar ustalıkla işlediği en yalın ve en sofistike sound’u ortaya koydu. MOJO, DJ Mag, Mixmag ve pek çokları tarafından “bir başyapıt” olarak anılan albüm, halen eleştirmenler tarafından övgü almakta.
“All Melody” üzerine
“it finds Frahm painting from a rainbow palette”
MOJO **** Lead Album of the Month
“a masterpiece”
Drowned In Sound 10/10
“astounding stuff from a modern master”
The Line of Best Fit 9/10
“his most expansive music yet”
DJ Mag 9/10
“Frahm’s most significant work to date”
Clash 9/10
“one of the most vital modern day composers”
Future Music 8/10
“his masterpiece”
Mixmag 9/10 Album Of The Month
“jazz, house and dub flavours orbit the classically-influenced core”
Q Mag **** Must Buy
“urge to defy expectations”
Uncut 8/10
“virtuoso creator”
Loud & Quiet 8/10
“epic, painstakingly textured music for long winter nights”
The Big Issue
“Nils Frahm’s mesmerising piano music can bring his audience to tears”
The Sunday Times Culture
“cult king of ambient piano…the album of his career”
The Observer
“once his melodies spin, there’s really no stopping them”
DIY ****
Sylvain Chauveau • 20 Eylül • touché
Melankolik melodilerle klasik müziği enstrümantal ve elektronik bir altyapıyla bir araya getiren Fransız müzisyen Sylvain Chauveau, 20 Eylül’de Neue! Step kapsamında touché’de!
Bugüne kadar Type records, Les Disques du Soleil et de l’Acier, Creative Sources ve FatCat gibi plak şirketlerinden çeşitli kayıtlar yayınlayan Sylvain Chauveau; bestelerinde piyano, yaylı sazlar ve elektronik tınıların gücünün yanı sıra sessizliği başlı başına bir element olarak kullanmasıyla ün kazandı.
Bugüne kadar Sigur Ros ve Fennesz gibi isimlerin ön grubu olarak çalan Chauveau, Sebastien Betbeder’in filmleri için bestelediği film müzikleriyle de tanındı. Özellikle 2007 Locarno Film Festivali’nde gösterilen “Nuage” için derlediği kayıtla oldukça beğenilen Chauveau, modern dans koreografileri için de üretimlerine devam ediyor.
Ne dinleyelim?
· Mineral
· Pauvre Simon
· Ferme Les Yeux
Roberto Cacciapaglia • 24 Eylül • Turkcell Platinum Sahnesi
Zamanın ötesinde kompozisyonlarıyla kitleleri etkisi altına alan İtalyan besteci ve piyanist Roberto Cacciapaglia, 24 Eylül’de Neue! Step kapsamında Zorlu PSM’de!
Klasik müziği deneysel elektronik tınılarla harmanlayarak oluşturduğu kendine has müziğiyle uluslararası çapta ün sahibi olan Roberto Cacciapaglia, gerçek sound’un ve gerçek besteciliğin sırlarını keşfettiği başarılarla dolu kariyerinde yeni arayışlarından vazgeçmiyor. Her zaman yeni tınılara ve ilhama aç müziğiyle limitlerin dışında, duygusal bir cevher üretmenin peşinde.
Cacciapaglia bugün Teatro Comunale di Bologna, Milano Konservatuvarı, Accademia di Santa Cecilia of Rome ve Berliner Festspiele gibi dünyanın en ünlü sayılı sahnelerinde biletleri günler önceden tükenen şovlara imza atıyor.
2016 tarihli en güncel albümü ATLAS’ı Believe Digital etiketiyle yayınlayan Cacciapaglia, 28 şarkılık üretiminde iki unedited parça ve David Bowie anısına enstrümantal versiyonunu yayınladığı “Starman” ile eleştirmenlerden tam not aldı.
Genç yeteneklere kendilerini keşfetmeleri için ilham ve kaynak sağlayan Educational Music Academy’nin de kurucusu olan Cacciapaglia’nın 2015 tarihli Expo Milano’da “Tree of Life” görsel işitsel şovu için yaptığı bestesi YouTube’da tıklanma rekorları kırdı.
Ne dinleyelim?
· Oceano
· Atlantico
· Endless Time
Víkingur Olafsson • 27 Eylül • Turkcell Platinum Sahnesi
Dikkat çeken özgünlüğü ve güçlü müzikal becerisiyle günümüzün en çok rağbet gören isimlerinden biri olan İzlandalı piyanist Víkingur Olafsson, 27 Eylül’de Neue! Step kapsamında Zorlu PSM’de!
Philip Glass Piano Works ve Johann Sebastian Bach albümleriyle devrim niteliğinde bir etki yaratmayı başan Olafsson, kayıtlarını yayınladığı ünlü Alman plak şirketi Deutsche Grammophon’un gelecek vaad eden ismi. Bach’ın geleneksel mirasını günümüzün sınırsız melodi olanağıyla birleştirerek yepyeni üretimler ortaya çıkaran Olafsson’un kayıtları, dünyanın en değerli eleştirmenlerinden övgü dolu yorumlar aldı. Dünyanın en büyük salonlarını hınçahınç doldurabilen Olafsson, BBC Music Magazine Awards 2019’da Yılın Albümü ödülünün de sahibi oldu.
Limitleri sonuna kadar zorlamayı seven Olafsson, Deutsche Grammophon bünyesine katılmadan önce kendi plak şirketini de klasik müzik ekseninde kurmuştu. Reyjkavik Midsummer Music’in kurucusu ve ödüllü artistik direktörü de olan Olafsson, çok özel bir gece için Neue! Step’de.
Ne dinleyelim
· For Johann
· BWV 974 – II Adagio – Rework
· Etudes: No.5
Berlin Filarmoni'nin 12 Çellisti • 29 Eylül • Turkcell Sahnesi
Her senfoni orkestrasının bir çello grubu olsa da dünyanın hiçbir yerinde ses rengi böylesine renkli ve derin, sadece çellolardan oluşan bu kadar başarılı, bu denli köklü bir oda müziği topluluğu bulunmamaktadır. Orkestradan bağımsız bir ünü olan topluluğun kendini “orkestra içinde orkestra” olarak tanımlamasına hak vermemek elde değil. Öyle ki hayranları ve tüm klasik müzik tutkunları bazen onların bağlı bulundukları orkestrayı anımsayamasalar da “12 Çellist”i gayet iyi tanımaktadır.
Klasik müziğin en önde gelen topluluklarından Berlin Filarmoni Orkestrası’nın 12 Çellist’i, 1972’den bu yana Berlin’de; çoğunlukla da dünyanın pek çok farklı şehrinde konserler veriyor.12 Çellist’in dünya prömiyerinin bile Berlin yerine, halen yakın ilişkide olduğu Japonya’nın başkenti Tokyo'da gerçekleşmesi de bunun kanıtı.
Olağanüstü tonları ve sınırsız yetenekleriyle dinleyicileri büyüleyen “12 Çellist” değeri hiçbir zaman azalmayan uluslararası bir üne sahip. İster klasik müzik, ister caz, tango ya da çağımızın müziğini yorumlasınlar, Berlin Filarmoni Orkestrası’nın 12 çellosu her yaştan dinleyiciyi dinginlik, mizah, derinlik,taşkınlık ve hafifliğin karışımlarından ürettiği benzersiz tınılarla etkilemeyi başarıyor.
Bu saygın topluluk, Berlin Şehri’nin elçisi olarak Almanya başbakanına eşlik ederek farklı vesilelerle Tokyo’daki İmparatorluk Sarayı’nda da çeşitli konserler verdi.CD'leri düzenli olarak listelerde yer alan 12 Çellist, 2001, 2005 ve 2017 yıllarında "Echo Klassik" ödülüne layık görüldü. “12 Çellist”e özel eserler besteleyen çağdaş besteciler arasında Boris Blacher, Jean Françaix, Iannis Xenakis, Wolfgang Rihm, Brett Dean; Wilhelm Kaiser-Lindemann, Frangis Ali-Sade, Christian Jost, Kaija Saariahove Tan Dun yer alıyor.
Yıllar içinde topluluğun kurucuları emekli olsa ve topluluğa orkestradan yeni sanatçılar katılsa da deneyimleyeceğiniz üzere bu yenilikler müzikte mükemmeliyetin sürekliliğini etkilemediği gibi 12 Çellist geçmişten geleceğe güçlü ve üretken bir ittifak yaratarak sapasağlam ve her daim emin adımlarla uluslararası yolculuğuna devam ediyor.
Peter Broderick • 11 Eylül • %100 Studio • 360º Performans
Dünyaca ünlü multi-enstrümantalist Peter Broderick, dinleyicilerini yeni rotalara taşıyacağı konseriyle 11 Eylül’de Neue! Step kapsamında %100 Studio’da!
Oregon’da doğup büyüyen multi-enstrümantalist ve şarkıcı Peter Broderick, gençlik yıllarında M. Ward, Laura Gibson ve Dolorean gibi Portland indie folk sahnesinin önemli isimleriyle beraber çalıştı. 2007 yılında Danimarka’ya taşınmasıyla beraber Efterklang grubunun bir parçası oldu ve beş yıl boyunca ekiple dünyayı gezdi. Bu sürede solo projelerine ivme kazandıran Broderick, farklı türler arasında birçok deneme yaptı. Klasik kompozisyonlarını aşina olduğu folk, indie ve daha sonra elektronik tınılarla birleştirdi. İlk solo albümü Float’ı yayınladıktan sonra çeşitli film ve çağdaş sanat işleri için de beste yapan Broderick, Danimarka yolculuğunun ardından müziğini olgunlaştıran şehir olan Berlin’e yerleşti. Burada Alman piyanist Nils Frahm ve benzer sanatçılarlaOliveray personası altında ortak işler yapan Broderick’in bu dönemdeki en önemli iş birliği ise Greg Haines ile birlikte yürüttükleriGreg Gives Peter Space projesi oldu.
Bugün en önemli sanatçılarından biri olduğu Erased Tapes Records bünyesine 2009 yılında katılan Peter; uzun süre film, dans ve belgesel projeleri için beste yaptı.
Spoken word, gospel, soul ve rap gibi farklı türlerden etkilendiği 2012 tarihli albümü These Walls of Mine ile benliğinin en derinliklerini dinleyicisiyle paylaşan Broderick, 2013’te Oregon’a geri dönerek ilk albümü Float’ı Float 2013 ismiyle tekrar yayınladı. Erased Tapes’in kurucusu Robert Raths’in ikinci bir şansı hakkettiğini düşündüğü kayıt, Nils Frahm tarafından güncellendi.
Bugün çağdaş besteciler için cennet olarak kabul edilen Berlin Grunewald Kilisesi’nde yaptığı kayıt ile eleştirmenlerden tam not alan Broderick, başarılı solo kariyerinin yanı sıra müzikal partneri David Allred ile birlikte yürüttükleri Allred & Broderick ikilisinin de yarısı. Neo-klasik, klasik crossover ve enstrümantal müziğin en güzel tınılarını kayıtlarında saklayan Broderick, müzikte yeni rotalar keşfedeceği arayışlarına hız kesmeden devam ediyor.
Ne dinleyelim?
· Eyes Closed and Travelling
· Fragment II
· And It’s Alright (Nils Frahm Remix)
Injazero Records Showcase • 18 Eylül • %100 Studio • 360º Performans
2015 yılında avangard, deneysel, neo-klasik, ambient ve elektronik müzik ekseninde faaliyet göstermeye başlayan Londra ve Istanbul merkezli bağımsız plak şirketi Injazero Records, Neue! Step kapsamında üç değerli sanatçısıyla Zorlu PSM’de olacak! C. Diab, Matt Emery ve Heinali, 18 Eylül’de sürükleyici 360 derece sahne performanslarıyla %100 Studio’da!
Matt Emery
Matt Emery’nin etkileyici kompoizsyonlarının altında, melankoli, coşku, gerilim, güzellik duyguları ve karanlık ses manzaralarının ilham verici birleşimi var. Ryuichi Sakamoto ve Ludovico Einaudi gibi ustaların tüm zarafetini Lubomyr Melnyk veya Bing gibi isimlerin minimalliği ile aynı potada eriten Emery’nin müziği, eşi benzeri olmayan bir duygusal derinliğin eseri.
Heinali
Oleg Shpudeiko, bugüne kadar birçok farklı müzikal beğeni çerçevesinde üretimlerine devam etti. Bugün Heinali ismiyle kompozisyonlarına devam eden Shpudeiko; film, TV programı ve dans koreografisi gibi farklı mecralarda yaylı sazların öncülük ettiği modern klasik bestelerinde Ludovico Einaudi, Max Richter ve Hans Zimmer gibi isimlerin titizliğini benimsiyor. 2010 yılının ortalarına kadar daha geleneksel olarak adlandırılabilecek üretimlerini ani bir tavır değişikliği ile daha elektro-akustik temelli bir müziğe evriltti. Ben Frost ve Oneohtrix Point Never gibi isimleri akla getiren tınılarıyla Heinali, Neue! Step’de.
C. Diab
Solo gitar ve trompet sanatçısı olan C. Diab, yerlisi olduğu Port Hardy, Vancouver’ın narin güzelliğini müziğinin her anına yansıtıyor. “Post-klasik grunge” olarak betimlediği müzikal tarzı solo çellonun duygusal yoğunluğunu, ambient müziğin yenilikçi ruhu ve dini bir şarkının katartikliğinin tüm elementlerini yörüngesinde birleştiriyor. C. Diab, ilk uzunçaları “No Perfect Wave”i 2016 yılında Injazero Records etiketiyle yayınladı. İlgi gören kaydı Drowned in Sound’un ve Norman Records’un 2016’nın en iyi albümleri listesine girdi. İkinci üretimi “Exit Rumination” ise 2018 yılında Londra’da tüm biletleri tükenen görkemli bir şov ile piyasaya sürüldü.
Ne dinleyelim?
· Empire – Daigo Hanada Rework
· October
· Ice
Douglas Dare • 24 Eylül • %100 Studio • 360º Performans
Poetik söz yazarlığını minimal melodilerle bir araya getirerek müzikle yeni dünyaların kapılarını aralayan İngiliz şarkıcı ve söz yazarı Douglas Dare, Neue! Step kapsamında 24 Eylül’de %100 Studio’da!
Aslen Bridport doğumlu olan Douglas Dare, müziğe küçük yaşta babasının piyano eğitmeni olmasıyla başladı. Üniversitede müzik üzerine eğitim aldıktan sonra söz yazarlığına başlayan Dare’in sözlerinde, yaşının çok ilerisinde bir bilgelik ve duygusal derinlik bulunmakta. Şarkıcı ve söz yazarı geleneğinin şairane örneklerinden biri olan Dare, Ólafur Arnalds ve Nils Frahm gibi isimlerle beraber turneye çıktı. 2014 yılında ilk albümü Whelm bugün de bağlı olduğu Londra merkezli avangard, deneysel ve neo-klasik plak şirketi Erased Tapes Records etiketiyle yayınlandı. Yapımcı ve perküsyonist Fabian Pyrnn ile beraber çalıştığı 10 şarkılık samimi ama bir o kadar “karanlık” albümü, kısa sürede eleştirmenlerden övgüler aldı.
2016 yılında ikinci albümü Aforger’i yayınlayan Dare, bu albümü ikonik Abbey Road Stüdyoları’nda kaydetti. Şiirsel anlamda Dare’in “kendiyle konuşması” olarak ifade ettiği albümü hem müzikal başarısı hem de Dare’in öne çıkan vokalleriyle Thom Yorke ve James Blake gibi isimlerin işlerini anımsattı.
Ne dinleyelim?
· Swim (Rival Consoles Remix)
· Doublethink
· Nile
Hayden Thorpe • 26 Eylül • %100 Studio • 360º Performans
İngiliz indie rock grubu Wild Beasts’in solisti Hayden Thorpe, 26 Eylül’de yeni solo albümü “Diviner” ve etkileyici 360 derece sahne performansıyla Neue! Step kapsamında %100 Studio’da olacak!
İngiliz indie rock grubu Wild Beasts’in falseto sesli solisti olarak tanınan Hayden Thorpe, solo çalışmalarında da maskülenlik ve tutku gibi temaları işlemeye devam etti. 2019 tarihli ilk solo kaydı Diviner’ı piyasaya sürmesiyle müziğini tamamen başka bir seviyeye taşıyan Thorpe, yarattığı müzikal evreniyle çok içten ama bir o kadar da ağır başlı bir müzisyen olarak kendini tüm dünyaya tanıttı.
Oldukça duygusal bir albüm olan Diviner, poetik söz yazarlığından hatıraları canlandıran melodilerine kadar büyük bir titizlikle üretildi. Dokunmuş piyano tınıları, ambient gitar, yelpazesi geniş akordlar, güçlü baslar ve kozmik synthler ile fırça darbeleri yaratan Thorpe’un Diviner’ı, Wild Beasts geçmişini en güzel şekilde ortaya koyarken aynı zamanda her tınıda yeni ve heyecan verici bir elementi de dinleyicisiyle buluşturuyor.
Ne dinleyelim?
· Diviner
· Love Crimes
· Earthly Needs
Mabbas • 20 Eylül • %100 Studio
Türkiye'nin en deneyimli DJ'lerinden Mabbas; güçlü ritimlerin hakim olduğu karanlık ve dinamik techno tonlarını benimsediği, elektronik müziğin hem güncel hem de saklı kalmış isimlerin parçalarından oluşan setleriyle tanınıyor. Türkiye'yi ziyaret eden birçok önemli isimden önce ve sonra unutulmaz performanslara imza atan DJ, bu kez klasikleşmiş türler arası eklektik geçişini bir kenara bırakarak, “Sad Techno” konsepti altında seyirciyi derinden etkileyecek bir setle unutulmaz bir geceye imza atacak. Freud’un Nostalji okuması üzerinden gidersek “Özlenen, kucaklanmak istenen ideal bir geçmiş” kavramını notalara dökecek Mabbas, “Constant Sorrow Electronica - All Night Long Set” ile 20 Eylül’de Neue! Step kapsamında %100 Studio’da setin başına geçecek.
Light & Visuals By Sadık Avcı
minimal + deep tech + techno + electro
*Neue! Step kapsamında bilet alan tüm misafirler Mabbas – All Night Constant Sorrow Electronica etkinliğe ücretsiz katılma hakkına sahiptir.