CAZKOLİK ANLATIYOR: "HİROMİ'NİN PİYANOSU CAZLA KLASİĞİ AŞAN VİRTÜÖZ BİR GÖSTERİYE DÖNÜŞÜYOR"

12 Ekim akşamı Solo World Tour kapsamında İstanbullu cazseverler ile Zorlu PSM'de buluşmaya hazırlanan ve 21. yüzyılın en önemli caz piyanistleri arasında gösterilen Hiromi'nin, kariyerinden öne çıkan detayları ve dahasını Cazkolik ekibinden Feridun Ertaşkan PSM Blog için kaleme aldı. Konserin biletleri ve detaylar Passo'da!

Bir müzik yazarı Hiromi için "Müzikteki ustalığı, şimdiye kadar gördüklerimin ötesine geçti ve bu sıçrama beni büyüledi" diyordu. Caz tarihine bakınca bir sanatçı hakkında böyle kesin yargıda bulunmak genellikle zor ve risklidir. Peki neden? Çünkü gerçekten çok sayıda iyi müzisyen var ve arkadan gelen gençlerin sayısı gün geçtikçe artıyor. Hiromi'yi canlı izleyen herkesin bu fikre katılmaması için bence hiçbir sebep yok. İstanbul'daki tüm performanslarını izlemiş biri olarak şunu söylemeliyim: Hiromi, genellikle ansambl formatlı konserler ile karşımıza çıktı ancak bu kez meydan okumanın en büyüğüyle karşı karşıyayız.

Hiromi'nin solo piyano konseri bugüne kadar bildiklerimizin dışında bir virtüözite mi vaad ediyor? Açıkçası, 2019 tarihli "Spectrum" albümünün "Kaleidoscope" isimli ilk parçası beni biraz afallamış hissettirmişti. Müziğin anlamı, ifade ettikleri, arkasındaki sebepler her ne ise hepsi bir yana; Hiromi, inanılmaz bir tekniğe, insanüstü bir çalışa sahip. Hatta, daha cesur konuşmam gerekirse, ne klasik müzik, ne cazda bu denli teknik hıza sahip kimseyi canlı dinlemedim. Albümlerde dinledim mi diye düşünüyorum, o da şüpheli. Bildiğim herkesin üstünde ve ötesinde bir anlatıma sahip.

Halbuki Hiromi 2019 yılında çıkan bu solo piyano albümünün ardından geçen sene dört telli bir klavye ile "Silver Lining Suite" isimli yeni bir albüm yayınladı. Hızına ve hırsına bakınca ruhundaki piyano sesini Beethoven-vari bir tutkuyla susturmaya çalışır gibi çaldığını hissediyorsunuz. Zorlu PSM konserinde sahnede piyanosuyla bir başına izleyeceğimiz Hiromi, bana göre, Batılıların sevdiği tabirle bir meydan okuma (challenge) peşinde. Bu meydan okuma bizim kültürümüzde kişiler arası husumet gibi anlaşılırken, Batılı sanatçılar meydan okumayı sanatçının müziği, enstrümanı, ifade kapasitesi ve diğer meslektaşlarıyla pozitif ayışması bakımından anlamlı bulur, ki ben de böyle anlamlandırmaya yatkınım.

Hiromi'nin solo piyano albümünü kaç kez dinlediğimi bilmiyorum. Herhalde son yıllarda Spotify'da en çok dinlediğim albüm "Spectrum" olmuştur. Şimdi bu satırları yazarken de klavye tuşlarının sesine Hiromi'nin kar yağışını resmettiği "Whiteout" eşlik ediyor. Son derece zor bir işe kalkışıyor Hiromi bu parçada. Görünürde balad çalıyor ama her tuşun bir kar tanesi gibi havada dans ederek süzülmesini alatıyor. Tek bir notanın peşinde kar tanesi olarak süzülmeyi, bir piyano dahisinin ellerinden böylesine hissedebilmek, Hiromi'yi yaşayan en önemli piyano sanatçıları arasına yerleştiriyor. Bana kalırsa, 12 Ekim akşamı Zorlu PSM'de gerçekleşecek Hiromi konseri Zorlu PSM tarihinin bugüne kadarki açık ara en önemli konserlerinden biri olacak (hatta bana göre birincisi). Bu harika salonda çok sayıda konser izledim ama Hiromi solo piyano konserinin tümünden farklı olacağını biliyorum.

Keith Jarrett gibi büyük bir virtüözün sağlık sorunları nedeniyle müzik sahnesinden çekilmek zorunda kalmasının ardından, caz dünyasının ihtiyacı haline gelen "üstün solo piyano konserleri" boşluğunu "Hiromi doldurabilir mi?" diye düşünmeden edemiyorum. Bu seçeneği sakın göz ardı etmeyin. Elbette çok farklı iki sanatçıdan bahsediyoruz. Etkilenimleri, teknikleri, ilham alma biçimleri ve kişisel yaklaşımları bambaşka ama Hiromi'nin de solo doğaçlama konusunda Jarrett kadar değilse de fevkalade tatmin kapasitesine sahip olduğuna inancım tam. "Yellow Wurlitzer Blues"daki blues'a bu bakımdan kulak kabartmanızı tavsiye ederim. Jarrett'ın 1974 tarihli "Treasure Island" albümündeki blues hissini andırıyor diyebileceğim bir coşkusu var Hiromi'nin de. Ayrıca, albümdeki "Blackbird" yorumuna da mutlaka kulak kabartın, buram buram Keith Jarrett kokusu alıyorum. Çok rafine, çok!

Yanlış anımsamıyorsam Hiromi hayatında ilk kez bir solo piyano albüm kaydetti. Bu albümün pandeminin hemen öncesine denk gelmesi kafalarda pandemi albümü olup olmadığı sorusunu uyandırsa da aslında tam da öyle değil. Hiromi, pandemi döneminde pek konser veremediğini ama boş da durmadığını söyleyerek "Silver Lining Suite" gibi albümlere çalıştığını belirtiyordu. Semeresini dünya turnesiyle toplayacağını söyleyebilirim.

Hiromi'nin solo albümle bize vermek istediği bir mesaj daha varsa, o da şudur ki bu insanüstü sanatçının aslında birlikte çalmak için bir ansambla hiç mi hiç ihtiyacı olmadığı. Fakat "Her zaman bu kadar efektif solo müzikler yazabilir mi?", o da cevabı kolay bir soru değil. Zaten eminim ki bekleyen bir dolu yeni proje fikri vardır. Şimdi bize düşen onu yıllarca unutamayacağımız bu konserde, 12 Ekim'de Zorlu PSM sahnesinde canlı dinlemek. Şu an müzikal olarak başka hiçbir şeyin önemi yok...

BUNLAR DA İLGİNİ ÇEKEBİLİR